İnsanoğlu, ilkel dönemlerde sebebini bilemediği olaylara, doğa güçlerine, ulu varlıklara Tanrı gözüyle bakmış. Irmaklara, ormanlara, şimşeğe, güneşe, aya, yıldızlara Allah diyerek ibadet etmiş. Kafasında tasarladığı Allahların kendi eliyle putunu yapmış. Elbette ki onları memnun etmek için de kurban sunmaya başlamış. Bunun için tapınaklar kurmuş. Mekke’deki Kâbe de bu yüz binlerce tapınaktan birisi...
Ve Allah’ı yatıştırıp onun yardımını almak için en değerli kurbanı seçmiş. Bu da ister istemez insan kurban etmeyi gündeme getirmiş. Milyonlarca insan Allah’ları memnun etmek adına o tapınaklarda katledilmiş.
AMERİKA’YI ÇÖKERTTİ
Bu kurban geleneğinin yarattığı derin yıkımın en acıklı örneğini Amerika kıtasında ortaya çıkan büyük uygarlıklarda görüyoruz. Meksika bölgesinde, eski dünya ile yarışacak bir uygarlık yaratan Aztekler, bu insan kurban etme geleneğini aşamadıkları için zayıfladılar ve İspanyollar 16. Yüzyıl’da oraya geldiklerinde direnemediler.
Biraz güneydeki Maya uygarlığı ile onun güneyindeki İnka uygarlığı da bu kanlı kurban geleneği yüzünden çöktü. Çünkü, her şehir, çevresindeki şehri basıp üretim için kullanılan insanları kaçırıyor, tapınaklarda Allah’lara kurban ediyordu.