Türkiye’nin şu anki hali, bana Osmanlı Devleti’nin çöküş dönemini hatırlatıyor. Devleti ayakta tutmaya çalışanlar, “İslam’ın temellerine dönerek kurtulabiliriz!” diyordu. Halbuki o çağın dine dayalı devletleri Fransız devrimi ile vurgun yemişti ve artık yıkılıyordu. Teknoloji ile bağını koparmış İslamcılık işe yaramayacaktı ve yaramadı da.
Sonra, aralarında Namık Kemal’in de bulunduğu bazı aydınlar, Osmanlıcılık yolunu seçtiler ama bu da hiçbir işe yaramadı. Sadece Padişah 2. Abdülhamit zamanında bugünkü Türkiye’nin iki katı kadar toprak yitirmiştik.
Sonunda, imparatorluğun kurucu öğesi olan Türkler arasında Türkçülük hareketi filiz verdi. İyi yetişmiş aydınların öncülük ettiği bu akımın temsilcilerinden Şair Mehmet Emin Yurdakul, 1897de “Ben bir Türk’üm dinim, cinsim uludur!” diye haykırıyordu. Padişah 2. Abdülhamit ise Türkçülüğü terör ile eş görerek bunlara karşı sıkı bir takip başlatmıştı.
ÇÖKÜŞTEN ÇANAKKALE ZAFERİNE