Türkiye’nin başına gelmiş en büyük felaketlerden birisi, şu ilahiyat profesörü denilen tiplerdir. İçlerinde bilim adamı kimliği taşıyanlar çok çok azdır. Çok büyük bölümü çöpleşmiştir. Çünkü bunlar İslam felsefesine bir yorum getiremedikleri gibi yeniliklere de vahşi bir ordu halinde saldırırlar. Bu militanlar; Orta Çağ ortamında üretilmiş önyargılı tespitleri tekrar etmekten başka bir şey yapmazlar, sadece nakilcidirler. Maddi bilimlere düşman olmak bunların en birinci görevleridir. Felsefeyi, bin sene önceki sözde üstadları gibi neredeyse kâfirlik sayarlar. Tarih anlayışları da dünya dışı, tarih dışıdır.
İşte bunların elindeki ilahiyat fakülteleri de çöpleşmiştir. Çünkü, bu okullarda, “akılcı bilimler” değil “nakilci ilimler” öğretilir.