“GEZI koalisyonu” olarak ortaya atılan CHP-MHP-HDP koalisyonu
hiç gerçekçi değil. Öncelikle, bu üç partiden insanları da
kapsamasına rağmen Gezi partilerüstü, onları aşan bir hareket, bir
ruhtu. İkinci olarak, her ne kadar HDP yöneticileri rahatsız
olmayacaklarını beyan etse de MHP’lilerin hiçbir şekilde HDP ile
yan yana durmayı kabul etmeleri beklenemez. Ara bir formül olarak
önerilen HDP’nin dışarıdan destek vereceği CHP-MHP koalisyonu da
ülkücü hareketin ne tavanı, ne tabanı tarafından kabul
görür.
Buna karşılık MHP’nin AKP ile koalisyona bazı şartlar dahilinde hiç
de mesafeli olmadığı ortada. Her iki partinin tabanının, ülkenin
birçok bölgesinde iç içe olması da AKP-MHP hükümetini “en kolay”
koalisyon seçeneği kılıyor. Bahçeli’nin Erdoğan’ın anayasal
sınırlar içinde kalması ve yolsuzluk iddialarının yeniden ele
alınması şartları, CHP de aynılarını talep edeceği için pek bir
sorun çıkarmayabilir. Fakat çözüm sürecinin sonlandırılması
şartıyla durum değişiyor.
AKP-CHP KOALİSYONU DAHA GÜÇLÜ İHTİMAL
Erdoğan’ın kampanya öncesi çözüm sürecini askıya alıp Kürt siyasi
hareketine karşı bir tutum takınması ve AKP’lilerin de bu çerçeve
içinde kalmaları bir realite ancak AKP’ye en büyük darbeyi kendi
Kürt oylarının HDP’ye kaymasının indirdiği de ortada. MHP ile
koalisyon, AKP’nin Kürtleri ve dolayısıyla Kürt sorununu çözme
şansını tamamen kaybetmesi anlamına gelebilir.