1) Seçimin esas galibi HDP ve Demirtaş, esas mağlubu AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
2) Erdoğan, AKP’deki gerilemeyi durdurmak için kampanyaya müdahil oldu ama çözüm sürecini askıya alması ve HDP’ye savaş ilan etmesi durumu daha da kötüleştirdi.
3) Erdoğan’ın bu tutumunun MHP’nin güçlenmesini durdurmaya da yaramadığı anlaşılıyor.
4) HDP’nin yükselişinin motor gücü Kürtler oldu. Daha önceki seçimlerde AKP’yi tercih etmiş olan Kürtlerden HDP’ye büyük bir yöneliş oldu ve iktidar partisi bunu durdurmaya çalışırken daha da hızlandırdı.
5) HDP’nin Kürt oylarındaki artışı sadece Güneydoğu’da değil İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerde de etkili oldu.
6) Erdoğan ve AKP antipatisi nedeniyle HDP’ye oy verenlerin nicelik değil ama nitelik açısından önemli olduğunu söyleyebiliriz. Eğer HDP bu kesimleri hayal kırıklığına uğratmazsa “Türkiye partisi” olma iddiasını sahiden gerçekleştirebilir.
7) Arada 4 puan fark olmasına rağmen MHP’nin HDP’den sadece iki fazla milletvekili çıkarmış olması manidar. Eğer ülke bir erken seçime giderse, normal şartlarda bu iki parti oylarını daha da artırıp en az 100’er milletvekili çıkarabilirler.