Rüştü Bozkurt Dünya Gazetesi

‘Kentleşme bağlamı” yeni nesil OSB’lerin hayati sorunudur

Dijital dönüşümlerin biçimlendirdiği toplum örgütlenmesinde çok temel eğilimlerden biri de refah arayan insanların “göç etmesi” ve “kentleşme sürecinin hızlanması”dır.Çok...

08 Şubat 2018 | 92 okunma

Dijital dönüşümlerin biçimlendirdiği toplum örgütlenmesinde çok temel eğilimlerden biri de refah arayan insanların “göç etmesi” ve “kentleşme sürecinin hızlanması”dır.Çok değil 2050 yıllarında 9 milyar insandan 7 milyara yakınının kentsel alanlarda yaşayacağı tahmini bile “yeni nesil OSB’lerin kent bağlamı” boyutunun önemini ortaya koyar.

Yeni nesil OSB ihtiyacı ülkemizin önemli sivil toplum örgütleri ve iş dünyası insanları tarafından önerilmekte, rekabet edebilir bir üretim yapısının gerek şartı olarak değerlendirmektedir. En azından beş temel varsayım yeni nesil OSB taleplerinin gerekçeleri arasında değerlendirilmeli: Birincisi, kentleşme hızlanacak, ülke ekonomilerinin verimi önemli ölçüde kent ekonomilerinin verimine bağımlı hale gelecek. İkincisi, özellikle gelişmekte olan ekonomilerde kent nüfusunun daha düşük verimli iş alanlarından daha yüksek verimli alanlara kaydırılması yüksek katma değerli ürünlere geçişin itici gücü olacak. Üçüncüsü, dijital teknoloji uygulamaları kent hizmetlerinde vakit ve nakit kazancı sağlayacak, kent ekonomileri ülke ekonomisinin gelişmesini daha derinden etkileyecek. Dördüncüsü, kentlerde insanların yakınlaşması kadar yarışması da hızlanacak, bireysel rekabet kent insanının yüksek yetenekli insan kaynağına yatırımlarını motive edecek; “proje-odaklı deneysel eğitim” talebi artacak. Beşincisi, “mal ve hizmet üretiminde” uzun soluklu dengeler kurulması için üretim merkezleri olan OSB’ler ile hizmet merkezleri olan kentler arasındaki ‘dinamik dengeler’ verimlilikleri etkileyecek.

Kent akışları ve verimlilik

Kentleşme temel eğilimlerden biri, yakın geleceğimizi biçimlendirecek bir yapılanma. Kentleşmede yeni ihtiyaçlar, yeni yapılar, yeni işlevler ve yeni kültür üzerinde düşünür, yeni nesil OSB’leri geleceğin olası oluşumları üzerinde temellendirsek; insan kaynağımızı, yeraltı ve yerüstü varlıklarımızı, fiziki sermaye stoklarını, bilim ve teknoloji birikimimizi yerinde kullanabiliriz.

Hiç kuşku yok ki, bilgisayar donanımlarındaki gelişme ve potansiyelleri artıyor. Yazılım algoritmalarının insanın bütün işlevlerini yapacak biçimde yakınsıyor. İnternet, bulut ve blockchain potansiyellerinin yarattığı bağlantı olanakları akıllı ve bağlantılı ürünlerin önünü açıyor. İletişimde erişebilirlik sınır tanımaz hale geliyor. İşbirliği yapabileceğimiz insanlarla aramızdaki fiziki mesafe ve dil engellerin hızla ortadan kalkıyor.Sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik iş yapma biçimini değiştiriyor.Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim tekniğinde gelişmeler ana akım üretim şeklini farklılaştırıyor; üretimin bireyselleşmesini hızlandırıyor.
Sayılan ve sayılmayan bütün yenilikler, değişimler ve dönüşümlerin merkezinde kentler yer alıyor: Kentlerin planlamasında bağlantılar, akışkanlıklar ve etkileşimi dikkate almadan geleceğin toplumunu yaratamayız. Kent merkezleri ile yeni nesil OSB’lerin etkileşimini analiz etmeden de üretim merkezlerinin verimliliğini artıramayız.

Kent akışlarını belirleyen gelecekteki rekabeti de etkileyecek olan, üretim merkezleri ile kent arasındaki ulaşım sistemidir. Kentiçi ulaşımdan ara toplu taşım sistemlerine, toplu taşımda da otobüs sisteminden, hafif raylı sistemlere ve metroya uzanan yatırımlar arasında koordinasyon en etkili verimlilik aracıdır.Bu nedenle 1/100 binlik planlardan 1/1000’lik uygulama planlarına kent planlası eksik olan yerlerde akışların hızlanması, rekabet edebilir verimlilik yaratılması; bu alanlardaki yatırımların etkinliğinin artırılması çok zordur.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Doğu Karadeniz Havzası turizmi nasıl planlanmalı? 27 Eylül 2018 | 254 Okunma Ali Gevgilili entelektüel korkaklardan değildi 20 Eylül 2018 | 102 Okunma Teslim olmayalım önlem alalım 13 Eylül 2018 | 108 Okunma Ordulular “istikrar” ve “sağlam gelecek” arıyor 06 Eylül 2018 | 157 Okunma Bu noktadan sonra ne yapmalıyız? 30 Ağustos 2018 | 146 Okunma