Lüleburgaz Doğu Trakya’nın tam orta yerinde bir yerleşim yerimizdir. Çorlu-Muratlı sanayileşme eksininde yer alır. Büyükkarıştıran’da oluşmuş üretim tesislerindeki çalışanların bir bölümü burada yaşar. Avrupa’yı ülkemize bağlayan otoyol yakınından geçer. Bugün nüfusu 100 bini aşmış nüfusuyla, birçok ilimizden daha büyük nüfusa sahiptir.
Lüleburgaz Belediye Başkanı Makine Mühendisi Emin Halebak’ı başkanlığa ilk seçildiği günlerden beri tanıyorum. Bu kentimiz son 15 yılda büyük değişikliklere tanıklık etmiştir. Son ziyaretimizde, yapılan eserlerin bir kısmını görme fırsatımız oldu.
Emin Halebak’ı halk üst üste 4 dönem belediye başkanlığına seçtiğine göre, yöneticilikte bir sırrı olmalı diye düşünüyorum.
Bu yazı, yazarlığın erdeminin ölçülerinden biri olduğuna inandığım “çapraz sorgulamadan” geçirilmiş yargılardan oluşmuyor. Paylaştıklarımız ilk gözlemlerdir; subjektiflik dozu yüksek olabilir. Lüleburgaz bir “pilot alan”; zaman içinde gözlemlerimizi derinleştirebilir; daha somut, daha ayrıntılı ve daha net gözlemler yapabiliriz.İlk gözlemlerin zihnimizde yarattıklarını paylaşmak önemli bir adımdır. Hiç gözlem yapmamanın yanında atılan adım büyük bir başlangıçtır.
Halebak’ı tanıdığım ilk günden bu yana “merakı, öğrenme isteği, okuma ve sorgulama yetkinlikleri”dikkatimi çekiyor. Anladığım kadarıyla insanlara üstten bakmayan, kendi sınırlarını iyi bilen bir insan.
Sokakta sizinle rahat yürüyor; hemşehrileriyle selamlaşıyor; sataşıyor… Bu çok önemli bir insani özellik. Yaptığına inanmış olmanın yarattığı özgüvenin dışa yansıması olarak algılıyorum.