Endüstride “dönüştürme ekosisteminde” kalıplar bir ürüne şekil verme, işlevsel hale getirme, kullanarak insan yaşamını kolaylaştırmada hayati öneme sahip. Kalıp üretiminde Ar-Ge, tasarım ve inovasyon düzeyi ile kalite, çeşitlilik ve maliyet oluşumu ülkelerin gelişme düzeylerini düz aynalara yansıtan sentetik göstergelerden biridir.
Kalıp üretiminin ilgi menzilime girmesi 40 yılı aştı. Eskişehir Sanayi Odası günlerinden, İstanbul Topçular’da Seferağa İş Hanı gözlemlerine, Şişecam’da Makine Kalıp Tesisi planlarının tartışmalarına uzanan bir dizi gelişmeye tanıklık ettim. Ülkemizde kaç tane kalıp üreten kuruluş bulunduğunu saptamak için büyük emek ve zaman harcadım. Kalıp üretimine olan kadim ilgim, Samsun’da Teknopark’ın kalıp tasarımı ve eğitimi kursların tamamlanması nedeniyle düzenlenen toplantıya çağrıya hevesle katılmamın nedeniydi. KATEM Projesi Koordinatörü Osman Özkoç ile 19 Mayıs Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Kuran açılış konuşmalarını yaptı. TİM Plastik Teknolojileri Genel Müdürü Oğuz Çimir, 19 Mayıs Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü Doç. Dr. Kemal Yıldızlı ve Makine Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Başkanı Kadir Gürkan ve bu satırların yazarı görüş ve önerilerini paylaştı.
Çoğunluğu üniversite öğrencilerinin oluşturduğu toplantıda öne
çıkan mesajları başlıklar halinde paylaşalım:
- Kalıp tasarımı, işlenmesi ve ürünleri dönüştürme aşamasında
sanayinin bütün derinliklerine yayılmıştır. Kalıp kalitesinde
gelişme ve maliyetlerindeki uygunluk rekabet gücüne etkileri
bakımından hayati öneme sahiptir.
- Kalıp üretiminde Ar-Ge, tasarım ve inovasyon alanlarına yatırım
yapmadan, kalıp üretiminde çalışmayı gençler için cazibesini
artırmadan daha yüksek katma değerli ürünlere geçilmesi zordur;
ihraç ettiğimiz ürünlerin birim fiyatını 1.5 dolar düzeyinden 4.0
dolar düzeylerine çıkarmak mümkün değildir.
- Kalıp üretimi giderek sermaye-yoğun ve teknoloji-yoğun üretim
alanı haline gelmektedir. Geleceğin kalıpları elektronik
donanımları daha yoğun hale gelecek. Bu açıdan çok küçük ölçekli
üreticilerin birleşerek ve işbirlikleri yaparak geleceğin
ihtiyaçlarına göre yapı, işlev ve kültür oluşturmaları gerekir.
- Kalıp üretiminin amentüsü teknik resim okumak, patent okumasını
bilmek, fikri ve sinai mülkiyetle ilgili yasal düzenlemelerin
farkında olmaktır. Malzeme bilgisi, malzeme tedarik zincirine hakim
olma, özellikle de “iş akışlarını” iyi kavramış olmayı
gerektirecek.
- Kalıplar hafifleyen, kalite maliyeti ve zaman kazancı bakımından
uygun özellikleri içeren yapıda olmak zorunda.
- Kalıp üretimi, özellikle kalıp girdilerinde yerli ve nitelikli
üretim stratejileri konularında ülkemizin atması gereken çok ciddi
adımlara ihtiyaç var.
Tartışmaların ayrıntısını burada aktarmak olanaksız. Ülkemizin derinliklerinde kalıp konusunun tartışma gündemine gelmiş olması sevindirici bir gelişme. Samsun toplantısını, farkındalık yaratmanın bir adımı olarak değerlendirmeliyiz.
Samsun uçuşları geçici olanak Sinop üzerinden yapılıyor. Yolumuz
üzerinde Karaköy Harası arazisini 30 yıllığına kiralayan
ortaklardan biri olan Ahmet Aydın’dan arazi islahı ve ürün deseni
konusunda örgütlü bir tarım işletmesinde nelerin yapıldığını
öğrenmek istedim.
Çeltik üretiminde ilk denemelerde 850 kilogramı aşan ortalama
verime ulaşılması duyduğumuz iyi haberlerden biriydi. Araziye
ırmaktan su getirilmesi, çeltik ekimi için toprakların tesfiyesi
yatırımlanın bitmiş olması da sevindiriciydi. Çeltik üretiminde
“farklı tohumlar” denmesinin ilk sonuçları alınmıştı. Arazide
çeltik hasatından 15 gün kadar önce atılan fiğ tohumları anız
arasında 20 santim kadar büyümüştü.
Yeşeren fiğler yeteri kadar büyür de biçilirse hayvanlar için
kaba yem olacak. Biçilmezse üç dört ay kadar hayvanlar için çok
besleyici mera işlevini yerine getirecek Ayrıca, fiğ tam
olgunlaşmadan toprak sürülünce azot bol gübreyle zenginleşmiş
olacak.
Karaköy Harası arazisini dolaşırken Ipsala Ticaret Borsası Başkanı
İbrahim Girgin’i aradam. Bafra’da Ahmet Aydın’ın deneyimlerini
paylaşmalarını, başta Hamzadere Havzası olmak üzere Edirne’nin
çeltik üretim alanlarında da uygulanması için fikri hazırlık
yapmalarını önerdim.
Bilgili ve temas halinde olmayan bir halkın kalkınma yarışını
kazanamayacağını düşünenlerdenim. Kendi adıma sahada gözlediğim ve
olumlu bulduğum gelişmeleri ilgili olanlarla sadece yazıyla değil,
sözle de paylaşıyorum.