Cevap hakkına saygı gereği, Fatih Terim’in bana ve yöneticilerime gönderdiği, ‘Sevgili Rüştü’ diye başlayıp hakaret dolu satırlarla devam eden bu tarihi mektubu bugün köşemde noktasına, virgülüne dokunmadan yayınlıyorum. Yarın da benim Fatih Terim’e vereceğim yanıtı Hürriyet’te okuyacaksınız.
Sevgili Rüştü,
- Bugün Hürriyet Gazetesi’nde engin futbol bilgin ile vizyonun, kıymetli tespit ve yorumlarınla süslediğin köşeni okudum.
Türkiye’nin amiral gemisi olan Hürriyet’te köşe sahibi olmanın öncesinde seni yakinen tanıyan, özellikle futbolculuk ve sonrasındaki sürede gelişimini gayet iyi bilen biri olarak günlük hayatında kullandığın kelime sayısından fazlasını yazılarında kullanabiliyor olmana çok sevindim. Sanırım bağlı olduğun yöneticilerin de bu akıcılıktan ve zengin ifade biçiminden memnundur.
Sana dair hatıralarımda iyisiyle kötüsüyle, eğrisiyle doğrusuyla, sevabıyla günahıyla ne çok şey olduğunu; bunların bir kısmında sana olan destek ve yardımlarımı, bir kısmında sadece bende kalması gereken anların bulunduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Kısaca aslında kim ve nasıl biri olduğunu biliyorum.
Bilmediğim ise köşende kimin kalemiyle yazdığın, sana kalemini ve aklını ödünç verenlerle birlikte ne tür beklenti ve menfaatlerinin olduğu ve daha önemlisi kıymet bilmez, vefadan anlamaz bu tavırların aslında içinde hep mi var olduğu yoksa sonradan mı edinildiği.
Belli ki hayat seni yormuş ve yıpratmış Rüştü. Belki de sevgi ve şefkat ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir ortamın da yok. Veya bilerek yada bilmeyerek bir yara açıldı sende ve sürekli kanatılıyor.