Önümde bir gazete makalesi. Wall Street Journal’den Dion Niesenbaum imzalı. 15 Temmuz alçak darbe girişimine ilişkin bir makale. Makalede en ilgi çekici nokta ABD istihbarat yetkililerinin Beyaz Saray’a verdikleri bir bilgiye ilişkin. Yazıya göre, Washington’da hiç kimse 15 Temmuz’da Türkiye’de olanlara anlam veremiyor. CIA’nin haberi yokmuş makaleye göre. Önce terörle mücadele kapsamındaki bir gelişme sanılıyor. Sonra, darbe Cumhurbaşkanı inisiyatifiyle gerçekleşen “çakma” bir darbe mi sorusu soruluyor. En sonunda istihbarat yetkilileri, darbenin “legitimate” yani “meşru” olduğu bilgisini veriyor. Kelime oyununun zamanı değil oysa.
Bu ifadeyle ilgili olarak konuştuğum ABD’li ilgililer, orada darbenin gerçek bir darbe olduğunun anlatılmaya çalışıldığını söyledi. Tıpkı John Kerry’nin Türkiye’nin NATO üyeliğiyle ilgili kafa karıştıran açıklamasında geri adım atması gibi.
Sormak isterim, ABD’li, Avrupalı dostlarımıza... ABD jetleri Senato’ya, Beyaz Saray’a bomba yağdırsa, köprülerde vatandaşları tank paletleri altında ezse, ya da NATO uçakları Avrupa Parlamentosu’nu bombalasa... Aklınıza “legitimate” sözcüğü gelir mi? Aklımızla alay etmeyin. Net bir şekilde bu darbeyi kınayın. Bir millet, bir coğrafya dünya tarihinin tanık olmadığı günlerden geçiyor. Sokaktaki milyonlar tankları durduruyor. Gazeteciler anında refleksle darbeye karşı dimdik duruyor. Hadi, amasız, fakatsız, kelime oyunlarının arkasına saklanmadan kınayın.