Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beraberinde Başbakan Binali Yıldırım ve çok sayıda bakanla birlikte gerçekleştirildiği Diyarbakır ziyareti kilit önem taşıyor. Erdoğan’ın coşkulu bir kalabalığa hitaben yaptığı konuşmadaki vurguları, bölge halkının terör örgütü tarafından yıkılan umutlarının yeniden inşa edildiğinin ve bu inşanın devam edeceğinin müjdesi niteliğindeydi. PKK terör örgütünün Batı mahreçli “hendek” ve “özyönetim” siyasetinin iflasının ve gruplar halinde terör örgütünden kopuşun başlamasının oluşturduğu bir ortamda gerçekleşti bu tarihi ziyaret. Örgütün halk tarafından da mahkum edildiği bu süreçte gerçekleşen bu ziyaret dönüm noktası niteliğinde. Erdoğan, Diyarbakır’da yaptığı konuşmada, “Tüm Türkiye’nin gönlü yaralandı,” diyerek terörün ve terör örgütünün “barış” ve “özgürlük mücadelesi” gibi kavramları kullanmasındaki çelişkiye dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bizi parçalamak isteyenlere Diyarbakır’dan gür bir sedayla ‘bizi parçalayamayacaksınız’ dememiz lazım,” dedi. Cumhurbaşkanı’nın “Tozlu raflardan harita çıkaranların heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bizlerin birlikteliği proje ürünü değildir... Biz çıkar ortağı değil, kader ortağıyız,” şeklindeki sözleri de Kürt ve Türklerin ortak kaderine vurgu niteliğindeydi. Bu konuşmanın şifrelerinin sadece Türkiye’den değil, pek çok Batılı başkentten de dikkatle izlendiğini tahmin etmek de kuşkusuz zor değil. “Bu son süreci, bu zor süreci hep beraber zahmetle rahmete dönüştüreceğiz inşallah” şeklindeki ifadesi de önemliydi. Ulaşımdan üretime pek çok sektörde önemli yatırımların açılışının gerçekleştiği Diyarbakır programında, Cumhurbaşkanı beraberindeki heyetle birlikte 12 Mayıs gecesi yaşanan Tanışık katliamına sahne olan köyü de ziyaret etti.