28 Şubat döneminin alışkanlığıydı. Savunma muhabirleri, "isminin açıklanmasını istemeyen askeri kaynaklara" atfen, siyasetteki gelişmelere ilişkin görüş bildirirler ve gelişmelerde keskin virajlara neden olurlardı. Savunma muhabirlerinin asker, polis adliye muhabirlerinin emniyet müdürü, diplomasi muhabirlerinin diplomat gibi davranmaya başladıkları bir mesleki deformasyondu aslında sözkonusu olan.
Gazeteciliğin en temel kuralı olan "herkesle temas, herkesle mesafe" kuralı yerini "angaje gazeteci" formatına bırakmıştı.
Bugün de o dönemin uzantısı olan angaje bir gazetecilik formatıyla karşı karşıyayız.
Bir de geçmişten ders almamış bir gazete yönetimi faaliyeti son günlerde ülke gündeminde belirleyici olmaya çalışıyor.
Hürriyet Gazetesi, manşetten farklı bir başlıkla ancak iç sayfalarında da "Karargah Rahatsız" başlığıyla verdiği bir haberle, bütün etik tartışmalarına kötü bir örnek olarak son noktayı koydu.
Geçmişteki "Genç Subaylar Rahatsız", "isminin açıklanmasını istemeyen" manşetleri arşivden çıktı ve ortalığı küf kokusuyla birlikte geride bırakılmış olan vesayetçi bir yaklaşımın hayaletini diriltme çabası sardı.