Geride bıraktığımız haftaya damgasını vuran tarihi seçimimiz aynı zamanda dünya gündeminin de ilk sırasındaydı.
Seçim sürecinde olduğu gibi seçimin ertesinde de uluslararası basın aynı tonda devam etti.
Batı basınının bizimle ilgili patolojik yaklaşımının bu son halkası ayrı bir yazı konusu. Burada değinmeyelim. Ama uluslararası basının asıl yoğunlaşması ve dert edinmesi gereken konu ise gerçek boyutlarıyla kendi kamuoylarına yansıdı mı, orası da şüpheli elbette.
Brüksel’de yapılan ve altı aylığına birliğin dönem başkanlığını Avusturya’nın üstlendiği Avrupa Birliği (AB) zirvesinden bahsediyorum.
Zirvenin gündemi AB’yi uzun zamandır sarsan “göç ve mülteciler&rdq