G20 Zirvesi’ne başarılı bir şekilde ev sahipliği yapan Türkiye, şimdi de İslam İşbirliği Teşkilatı 13. İslam Zirvesi’ni topluyor. İİT’nin 2 yıl boyunca dönem başkanlığını üstlenecek olan Türkiye, iki yıl boyunca önemli bir görev yürütmüş olacak. Dünyada, özellikle Batı dünyasında terörle İslam dininin bir arada telaffuz edilmesi cüreti ön plana çıkıyor. Birbiri ardına gerçekleşen terör saldırıları nedeniyle, dünyanın karşı karşıya bulunduğu güvenlik riskine dair faturanın tamamının İslam ülkelerinin önüne konulması günümüzün en önemli sorunlarından birisi. Batı dünyası, kendi elleriyle ürettiği bir DAEŞ belasını, yine Müslüman coğrafyalardaki zulümlere sessiz kalmanın bahanesi olarak kullanıyor. Es geçmeyelim. Evet, DAEŞ bir Batı projesidir. Her türlü stratejik hedefi gerçekleştirmek için bahane olarak kullandıkları bir araçtır DAEŞ, Batı için. Ve DAEŞ’in ortaya çıkardığı ortamın hesabı da yine Müslüman ülkelere sorulmakta. Bu olgunun yanına eklememiz gereken bir başka önemli unsur, Batı dünyasın mülteci krizine verdiği yanıttır. Yaşanan insani dramlara sessiz kalan Batı, yükselen İslam düşmanlığı ve tahammülsüzleşen Avrupa toplumları... Önde gelen Avrupa ülkelerinden birinin Bakanı daha geçen hafta başörtülü kadınları kölelik yanlısı “zencilere” benzetti... İslam düşmanlığından oy devşirmek, Avrupalı siyasetçilerin ilgi alanı haline geldi. İslam ülkelerine önemli bir sorumluluk düşüyor mevcut tablodan çıkış için. 30’dan fazla devlet ve hükümet başkanı, İslam Zirvesi için bir araya gelecek. Pek çok ülke de bakan düzeyinde temsil edilecek.