Geçtiğimiz hafta boyunca ABD-Kuzey Kore gerilimini konuştuk. Düzeltelim, yaşanan süreci “Donald Trump-Kim Yong-Un gerilimi” şeklinde tanımlarsak daha doğru bir ifade kullanmış oluruz. İki ülkenin lideri arasındaki bir söz düellosundan bahsediyoruz. Kuzey Kore’nin nükleer kapasitesi ile şov yapma girişimleri, Trump’ın tepkisi, Pyongyang yönetiminin olayı bir tık ileri götürerek, meydan okuması, koordinat ve zaman vererek ABD üslerine evsahipliği yapan Guam adasını vurma tehdidinde bulunması… Tam TV’leri CNN’e ayarlayıp bir ABD operasyonu beklemeye başlayacaktık ki, devreye Çin girdi. Washington’daki rasyonel akıl da hareket alanını görünür hale getirdi ve kriz kontrollü bir dinme sürecine ilerledi.