Ömrümüzden yıllar götüren, duygularımızı katman katman altüst eden ihanet ve şerefsizlik gecesi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un deyimiyle “bu bir darbe değil, ülkeyi dağıtma girişim”... Darbeler böyle olmaz, bu darmadağın etme operasyonu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan hanımefendi o korkunç gecede, Marmaris’te haberi ilk olarak bir aile ferdinden aldıklarını ve Cumhurbaşkanı’nın bu bilgiyi veren akrabasına takıldığını anlattı. Kimse inanmıyor, kimse beklemiyor. Ankara’dan olayı hisseden, kokusunu alan hatta bilen kimse haber vermemiş.
Esra-Berat Albayrak çifti ve üç küçük çocukları da haberi aldıkları anda orada. Bir de Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan... Ve çekirdek kadrodaki diğer isimler. Hemen oradan ayrılma kararı alınıyor. O anda Cumhurbaşkanı’mızın oradan çıkma kararının cesaretini hanımefendinin anlatımlarından bir kez daha anlıyorum. Karayoluyla çıkalım diyenler var. Ama Cumhurbaşkanı’mız en kısa sürede milletin karşısına çıkma konusunda kararlı. Mümkün olan en kısa sürede milletine ses ve görüntüsünü ulaştırıp, sonra da yanına gitme çabasında. Millet de ona ulaşma çabasında diğer cephelerde.
Önce basına demeç veriliyor. O yayın nasıl ulaşmadı? İlk didiklenmesi gereken konu. Ardından canlı yayında TV’lere bağlanılıyor. Liderin tek sözünü bekleyen halk o anda meydanlara iniyor.