Saadet Oruç Star Gazetesi

Rand Corporation çizgiyi aşınca: ABD, Suriye Kürt bölgesine garantör olsun

"Önerimiz, Suriye’de anlaşılmış üç bölge oluşturmayı içeriyor. Birinci bölge Şam’ın güney bölgeleri, Humus, Tartus, Baniyas ve Lazkiye’yi içeren rejim güçlerinin bulunduğu...

24 Ocak 2016 | 1.283 okunma

"Önerimiz, Suriye’de anlaşılmış üç bölge oluşturmayı içeriyor. Birinci bölge Şam’ın güney bölgeleri, Humus, Tartus, Baniyas ve Lazkiye’yi içeren rejim güçlerinin bulunduğu bölge. İkincisi Halep’in doğusundan Haseke ve Kamışlı’ya uzanan ve ülkenin kuzeybatısındaki Kürtlerin kontrolü altındaki bölgeleri de kapsayan bir Kürt bölgesi. Üçüncüsü ise muhalefetin kontrolü altındaki Deraa, İdlib, Halep ve Hama’yı içeren bölge... DAEŞ’in kontrolü altındaki dördüncü bölge, uluslararası DAEŞ karşıtı koalisyonun DAEŞ’i bölgeden çıkarmasıyla birlikte uluslararası idare altına girecektir. Rusya ve İran, Esad rejiminin kontrolü altındaki bölgeye garantörlük yapacak. ABD Kürt bölgesinin garantisini sağlayacak. Sünni muhalefetin bölgesinin garantörlüğünü de Türkiye ve Ürdün üstlenecek.”

DAEŞ’in kontrol ettiği bölgelerden tamamen temizlenmesinin ardından geniş temsiliyeti olan bir Suriye hükümetinin devreye girmesinin önünün açılacağı da yine raporda yer alan unsurlar arasında.

ABD derin dehlizlerinin politika üretim üssü Rand Corporation’ın, Aralık ayı

sonunda yayınladığı “A Peace Plan For Syria” (Suriye için barış planı) başlıklı raporun ana fikri bu paragraf.

Suriye’de muhalefetin desteklenmesinin öngörüldüğü planın artık neredeyse kadükleştiğinin ima edildiği raporda, “E ama çok uğraşıldı, bir adım ileri gidilemiyor” edasıyla tahammül sınırları zorlanıyor.

Raporda geçen “Suriye’deki ihtilaf genç Müslüman neslin tamamını radikalleştiriyor. Yüzbinlerce masum insan hayatını kaybediyor. Milyonlarca Suriyeli göçe zorlandı. ABD ve başka yerlerde dini tahammülsüzlük yükselişe geçti” cümlesindeki gizli İslamofobi savunmasına da dikkat çekelim bu arada.

Suriye, üçe, aslında dörde bölünecek. DAEŞ kontrolü altındaki bölgeler, uluslararası idarede, Rand’in “Sünni muhalefet” diye klasifiye ettiği bölgeler Ürdün-Türkiye ikilisinde, Esad’ın at koşturduğu alanlar Rusya-İran himayesinde ve sıkı durun Kürt bölgesi de ABD korumasında olacak.

Rand deyip geçmeyin... ABD Silahlı Kuvvetleri’nden ABD yönetimine, gizli servise kısacası ABD “establishment’ının her kademesine hizmet veren bir fikir üretim fabrikası Rand. Raporun altındaki imzalara baktığımız zaman da gayrıresmi kılıflı, resmi figürlere çarpıyorsunuz.

James Dobbins: Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı.

Philip Gordon: Beyaz Saray Ortadoğu, Kuzey Afrika koordinatörlüğü ve Dışişleri Bakan Yardımcılığı yapmış.

Jeffrey Martini: Dışişleri Bakanlığı Çatışma ve istikrarlaştırma Operasyonları Bürosu eski çalışanı.

Rand bu... Hiç boş atar mı?

ABD siyasi mekanizmasının oyun kurucularından bir ekip kurulmuş belli ki.

Suriye konusunda da ABD’nin izleyeceği politikalara kamuoyunu hazırlama rolüne soyunmuş bu kez Rand. Belki de kendi kamuoyunun zaten umurunda değil ama müttefiklerinin nabzı yoklanacak bu raporla.

Washington hamiliğinde olacak Kürt bölgesinin Türkiye ile müttefik olabileceğini satır aralarına sıkıştırıyor “hem bakın, Ankara, Irak Kürtleri ile ne kadar da yakın” göndermesi yapıyor...

Raporu okurken, aklıma Selahattin Demirtaş’ın Ekim 2014’deki ABD ziyaretinin hemen ardından sokakların karışması geldi nedense.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İstanbul’da tarihi dörtlü zirve ve mevcut uluslararası iklim 28 Ekim 2018 | 6.624 Okunma Riyad krizden çıkış yolu arıyorsa 24 Ekim 2018 | 5.514 Okunma Katil ve itiraflar: Riyad’ın yeni 11 Eylül’ü 21 Ekim 2018 | 5.779 Okunma Kaşıkçı olayı Riyad’ın miladı olacak mı? 16 Ekim 2018 | 6.381 Okunma Cemal Kaşıkçı vakası ve odanın ortasında duran fil 14 Ekim 2018 | 6.069 Okunma