Bu ülke, Osmanlı’nın son dönemlerinden başlayarak birçok darbe görmüştü. Lakin 15 Temmuz’daki gibi korkunç, dehşetli ve namlusu bizzat vatandaşa uzanan, gözü dönmüşlüğün, vahşetin zirveye çıktığı böyle bir teşebbüse tanıklık etmemişti!
Darbe bilançosu bir cümleye sığdırabilmek kolay belki; fakat yitirilen hayatların, eksilen/yaralanan bedenlerin kaç kişinin yaşamını altüst ettiğini söyleyebilmek çok zor…
250 şehit; annesi-babası, kardeşi-yeğeni, eşi-çocuğu gibi bağlantılı bir hesap yapmaya çalışsak bu sayı, içinde alev topları bulunan kaç gaziye tekabül eder?
2.196 gazi; eksilen-işlevini kaybeden uzuvlara, yığınla cerrahi operasyon, ağır psikolojik travmalara bağlı olarak kaç kişinin hayatını darmadağın etmiştir!
Rakamsal konuşmak bazen sözün en kısası olsa da en soğuk en duygusuz gerçeklikten en uzak betimleme anlamına gelir; bilir misiniz?
Darbe karşıtı veya darbe destekçisi, hepimizin bir 15 Temmuz tanıklığı bulunur; atılan bombalara, 250 şehidimize inançları bulunmayanların bile salalar eşliğinde Türk bayraklarıyla yollara dökülen aziz ve kahraman bir millete şahitliği mevcuttur!