Seçim, vaat demek kuşkusuz… Adayın, toplumsal beklentilere hizmet edecek, kamuoyunda karşılık bulacak, belli bir hazır bulunuşluk oluşmuş konularda sözler vermesi seçimin doğasında var.
Adayın seçim vaatleri, öncelikle kemik seçmenine sonra da kararsız ve hedef kitlesine yöneliktir. Sadece bu sağlama üzerinden dahi adayların seslendikleri tabana, çıkış noktalarına ulaşabilmek mümkün.
Bu minval üzere bizler de mevcut adayların seçim sözleri üzerinden aşikar ettikleri yahut gizlemeye çalıştıkları hedef kitleye kolaylıkla ulaşabiliriz. Sadece seçmenine değil tabii, fikri beslenme kaynaklarına gizli işbirlikçilerine, arkalarındaki lobilere/güç odaklarına dair de sağlıklı değerlendirmeler yapabiliriz…
Bu okumayı tek örneğe indirgeyip Meral Akşener üzerinden yapmak istesek çok da zorlanmayacağız gibi görünür.
Sayın Akşener’in her zamanki kavgacı, saldırgan, öfkeli, mahalle ağzıyla yaptığı konuşmalarda dikkati ilk çeken TİKA’yı kapatma, TRT’yi satma sözleri olmuştur.
58 ülkede, 60 koordinasyon ofisiyle, 170’e yakın ülkedeyse projelerle var olan TİKA’yı kapatma sözünün verilmesi oldukça enteresan! Gelin Pasifik’ten Orta Asya’ya, Afrika’ya Orta Doğu’ya, Latin Amerika’ya kadar birçok ülkede varlık gösteren TİKA hakkında biraz daha bilgi edinelim.