“Anneler günü nedir” sorusuna verilen cevap, ilkokula gitmiş her insanın aynı kelimelerle kurduğu cümleyle tanımlanır. Her yıl, mayıs ayının…
Her yıl anneler günü kutlanadursun, bu vesileyle anneler eksenin oluşturulmuş kapitalist model sevgiyi gösterme biçimine karşı durmak pek mümkün olmuyor.
Gerçi söz konusu durum sadece anneler günü ile sınırlı değil…
Başta sevgililer günü, yıldönüm kutlamaları gibi Batıdan transfer ritüeller, kapitalizmin azgın iştihasıyla hızla palazlanırken hepimizin dünyasına yerleşiyor…
“Anneler günü denildiğinde ne düşünüyorsunuz, aklınıza ne geliyor” sorusuna müthiş ekseriyet “hediye” diye cevap veriyorsa anne-sevgi eşitlemesinin dayandığı noktanın maddi bir hediyeye yaslandığını kabul etmek lazım!
Batı medeniyetinin ana unsurlarındaki inanç-din çerçevesinde kadın ekseninde anneyi, evliliği, doğurmayı küçük gören, yadsıyan, bir ceza olarak telakki eden dünyalarında yılda bir kez anneler günü kutlaması büyük bir kazanım olarak görülebilir.