Sosyal medya, desteksiz konuşmanın kabahati başkalarına yükleyerek akla ziyan her şeyi yazmanın meşru zemini oldu.
Sadece bununla kalsa iyi. Biriktirilen öfkelerin, nefretin kusma merkezlerine dönüştü.
Gayet insan görünümlülerin, insani duyar kasmaları için vakanın kendi ideolojilerine getirisi olması koşuluna dayandırıldığını da burada öğrendik.
Kimilerinin bırakınız insani davranmalarını insan taklidi yapmakta bile ne kadar zorlandıklarını da tecrübe ettik.
İnsan olmak zor zanaat biliriz de insan taklidi yapmanın ne denli zor olduğuna dair kanaatimiz de böyle oluştu.
Meğer sosyal medya; parmağı tuşa dokunabilen her zatın kendini toplumsal yapı mimarı, kanaat önderi, siyasetin babası, dinin alimi, hukukun çocuğu, tarihin ordinaryüsü, psikolojinin kuram koyucusu vs gibi hissettiği bir alanmış!