Kemal Kılıçdaroğlu’nu siyasi tarihimize, “CHP’yi bitiren adam” olarak kaydetsek yeridir. Bunu söylerken genel başkanlık koltuğuna oturtulduğundan bu yana partiye yaşattığı hezimetten bahsediyor değiliz. Makama geçtiği günden bu yana ortaya koyduğu politika ile CHP’yi siyasi çizgisinden uzaklaştırarak nereye, hangi kulvara ait olduğu bilinmeyen bir yere getirmesini hatırlatıyoruz.
Başta CHP’liler olmak üzere herkesin öncelikle fark etmesi gereken, CHP’nin yaşadığı eksen kaymasının HDP ruh ikizliğiyle tamamlandığı! Teşkilat yönetimine getirdiği kişiler birer tesadüf değil Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi sürüklediği maceranın bilinçli tercihlerinin sonucu…
Kendi devleti için seri katil-katil devlet yazan, Ermeni Soykırım iddialarını destekleyen, 15 Temmuz’da milli irade için meydanlara çıkan halka yönelik suçlamalar yönelten birinin CHP İstanbul İl Başkanlığına getirilmesi bu politikanın ürünü.
Gezideki militanlığı desteklemesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik hakaretleri hakeza!
CHP’nin çiçeği burnunda İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın annesine hakareti dahi sosyal medyada paylaşması karakter ve etik anlayışını aşikâr eden sağlam bir belirteç!
“Fark etmedim” yollu savunusu üç yaşındaki çocuğa dahi mizah olarak gelebilecek muhtevada! Öte yandan nefret ve öfke kokan paylaşımları gün yüzüne çıkınca mesleğinin ve annelik kutsiyetinin arkasına sığınmak istemesi de ayrı saçmalık!