Bizde usuldendir. Ne kadar önemli bir şahsiyet olursa olsun değer ve itibar öldükten sonra bahşedilir, vefa dediğimiz kavram ebediyete uğurlanınca sergilenir!
Bunun adı modern bir ölüsevicilik midir bilemem! Lakin eminliğimiz, yaşayanlara hak teslimi konusunda pek de mahir olmadığımızadır…
Rahmetli Münir Özkul için arada sırada çiziktirenler olsa da gelenek yine bozulmadı. Başta sosyal medya olmak üzere hayatını kaybeden sanatçı için hak teslimi süreci başladı.
Her ne kadar Özkul için “sanatçı” ifadesini kullanmış olsak da o, canlandırdığı karakterler üzerinden hepimiz için farklı anlamlar kazanmış bir tipolojiye dönüşmüştür.
Hakkında atılan mesajlarda ön plana çıkan karakter “müşfik baba” olarak dikkatimi çekse de benim için ilk çağrışımı nedense “idealist öğretmen” kimliği yapmıştır!
Bunda hangi psiko-sosyolojik sebeplerin etkisi bulunur kestiremedim. Hem idealist hem de müşfik bir babanın evladı olarak baba figüründeki idealist kısmı benim için daha mı iz bırakıcı olmuştur acaba?