Futbolda da kullandığımız bir söylem vardır; “İyi oynayan kazansın!” Evet, gerçekten iyi oynayan kazandı. Sn. Ekrem İmamoğlu karşı takımı analiz edip, bütün açıklarını bulup, profesyonel bir ekip ile takımını ve sahasını şekillendirdi.
Her haliyle iyi bir oyuncu idi. Bu oyuncuya yalancı diyebiliriz, bu oyuncuya proje diyebiliriz, bu oyuncuya tiyatro oynuyor diyebiliriz, bu oyuncuya batı kuklası diyebilir; birçok sebep sayabiliriz.
Figüranlık yapısına uygun olan Ekrem Bey gerçekten iyi bir oyuncu ve rolleri de yakışıyor.
Uzun yıllardır her dönemin şampiyonu olan takım nasıl bir hazırlık içindeydi, bir de buraya bakalım. Her dönemin şampiyonu olan takımlar bu dönem heves şevkleri kırık, sıradanlaşmış bir zafer hissiyle, yeteneksiz oyuncularla, beceriksiz kadrolarla, çapsız hareketlerle, cılız oyun refleksleriyle, en çok da kulüp başkanı ile takım arasındaki iletişim bozukluğu sebebiyle yapılan transfer hatalarıyla kaybetmişlerdir. Takım ruhuna uygun olmayan oyuncular, bütün şehvetlerini yaşamış oyuncu misali sahada top çeviren yalancı düzenbaz oyuncular, seyirci ile alay eden bir yönetim… Bunların toplamında hüsran ve acımasızlık kapısının aralanması…
Sebepler ve Sonuç