AK Parti’de zıt kutuplar oluşturmak adına özel çalışmalar gerçekleştiren lobi faaliyetleri için yoklama yapan karanlık bir takım unsurlar mevcut. Kimi siyasi tetikçiler bu lobilerin tuzağına düşüyor. Yoğun ülke gündemi arasında bu tuzağa da dikkat çekmek zorundayız.
Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından siyasette depresyon döneminin başladığını yakinen biliyoruz. Siyasi depresyon sonucu Fazilet Partisi’nin lider arayışında olduğu dönemde Erbakancı ve Yenilikçi Hareket döneminin fitili ateşlediğini hatırlayın.
Bu ateşlenmenin nedenlerini kısaca özetleyelim. Refah Partisi’nin yıllarca Erbakan Hoca tarafından yönetilmesi son derece doğal, olması gereken bir durumdur. Konu liderlikse, bir partinin kurucu ve kemik omurgasını bir arada tutan yegâne vasfın bu olduğunu söyleyebiliriz. Ancak parti içi dengeler belirli bir süre sonra klasik yoğunluğa ve yorgunluğa sevk edilir. Yorgunluk, lider etrafında şekillenen ve fikir üretmeyen makamlar tarafından nerdeyse esir alınır. Bunun sonucunda parti içten hızla korozyona uğrar. Dolayısıyla Refah Partisi’ndeki yönetim sistemi, parti oluşum hareketini yeterli düzeyde yenileyemediği için kendi sonunu hazırlayan ve miadını dolduran siyasi bir harekete yenik düşmüştür.
Gelelim Yenilikçi Harekete ve doğuşuna. AK Parti 2001 yılında kurulduğunda önemli isimlerle beraber şekilleniyordu. Bu oluşum, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve diğer siyasi partilerde mücadelede yorgun düşmüş siyasilerin yeniden yapılanması ile gerçekleşti. Bu hareketin içinde bulunup bugün hiç kimsenin hatırlamadığı isimler bile var.
14 Ağustos 2001 tarihinde kurulan partinin kurucuları arasında Abdullah Gül, Abdüllatif Şener, İdris Naim Şahin, Bülent Arınç, Beşir Atalay, Yaşar Yakış, Hüseyin Çelik gibi önemli isimler bulunur. Bünyesinde Millî Selamet Partisi - Refah Partisi - Fazilet Partisi (Millî Görüş), Anavatan Partisi (Turgut Özal’a yakın isimler) ve Demokrat Parti-Adalet Partisi-Doğru Yol Partisi (merkez sağ) kökenli partileri de barındırmaktadır.