1994 yılından bu yana yerel yönetimlerle başlayan hizmet serüvenini 2018 yılında da devam ettiren devrimin adıdır Erdoğan. Bu sıradan bir yaşantı değil; belki de çok az insanın başından geçebilecek bir hayat hikâyesidir.
Çocukluğundan itibaren aile sorumluluğunu üstlenmiş olan Recep Tayyip Erdoğan, mütevazı yaşam ve davranış biçimi ile çevresince örnek genç olarak gösterilirken, şahsına münhasır kişiliğiyle de hiçbir zaman taklitçi olmamıştır. Davranışlarıyla takdir edilen bu gencin, Alevi bir komşu tarafından çocuklarına rol model olarak gösterilmesi; mahallesinin küçüğünden büyüğüne, Alevi’sinden Sünni’sine, inançlısından inanmayanlarına her kesim tarafından çok özel bir genç olarak anılması dikkatlerden hiç kaçmamıştır. Sayın Erdoğan’ın iş sahasından ilçe başkanlığına, il başkanlığından belediye başkanlığına hayatını hep sağlam basamaklar üzerine işlendiğini unutmayalım. Ahde vefası ve etrafında olan biteni iyi gözlemlemesi ile tanınan Sayın Erdoğan, belki de geleceğin Türkiye’sinin ipuçlarını ve kodlarını bulmak için çabalamaktaydı.
Dillerimizden düşürmediğimiz bir söz var: “Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır/ Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır” İşte tam da bu…
1989 yılında milletvekili seçilmesine rağmen vekilliği elinden alınan fakat isyan etmeyen Erdoğan… 1997 yılında yalnızca bir şiir okuduğu için büyük şehir belediye başkanlığı elinden alınan Erdoğan... Her gün birileri tarafından siyahi ilan edilen Erdoğan… “Artık muhtar bile olamaz!” denilen Erdoğan… Büyük patronların rakı masalarında hor görülen Erdoğan… Dahası, hayatın her alanında dışlanan ve ötekileştirilen Erdoğan…
Dedik ya; “Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır.” Ne yaparsanız yapın kaderin üstündeki kader galip gelmiştir. Ne büyük şereftir ki; o rakı masalarında soysuzların tarafında olmayan Erdoğan mazlumların gönüllerinde taht kurmuş, büyük dinozorların dostu ve post ortağı olmamıştır. İşte bunlar Erdoğan’ı Erdoğan yapan kodlardır.