Anglosakson geleneğinin izleri yaşamın her anında bizleri takip ediyor. Son zamanlarda İngiliz aklının veya kraliyet zekâsının tartışılmaz bir hayat yaşadığını görmekteyiz. Hatırlar mısınız? 2010 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan Arap dünyasına aday gösterilirse devlet başkanı seçilir, Erdoğan Birleşmiş Miletler’e aday olsa karşısına aday çıkamaz deniliyordu. Afrika kıtasına aday olsa Afrika devletler başkanlığına seçilir. İşte tam da burada Anglosakson aklı devreye girer. Kısacası adamlar, ‘bizler dünyanın sahibiyiz’ derler ve dedikleri gibi de yönetirler.
Bizler bu tiyatroyu bir gözden geçirelim kısaca neler olmuştu? Türkiye’de 17 Aralık operasyonunun başladığı gün, Mısır’da darbeciler İhvan hareketini terör örgütü olarak ilan etti. Libya’da hükümet güçleri ile muhalif bazı gruplar arasında çatışmalar hızlandı. Tunus’ta Nahda Hareketi iktidardan uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Lübnan’da Sünni ve Şii gruplara yönelik bombalı saldırılarda artış oldu. Irak’ta bombalı eylemlerin olmadığı gün yok gibi... Rusya’da uzun bir aradan sonra canlı bomba saldırıları yaşanmaya başlandı. Suriye’deki çatışmalar halkın özgürlük mücadelesi olmaktan çıkarıldı...