Kapitalizmin lider arayışına kimler kurban edilecek? Son zamanlarda dünyayı saran terörizm durmak nedir bilmiyor. Terör öyle bir hal aldı ki nerede duracağını bilmediği gibi durdurulmak bir yana, süper güçler ve ahalisinin de işine geliyor. “Karanlık planlamalar nerede ve kimler için organize ediliyor?” hesabını soran da yok…
Son kırk yıllık Ortadoğu tarihini incelediğimizde korkunç bazı planları ve ne kadar acımasız bir dünya çetesinin devrede olduğunu hayretler içinde izliyoruz. ‘’Peki, kim ve kimler bu katliamları yönetiyor?’’ Büyük şeytanların sahası neden ‘’Ortadoğu’’…
1980’li yıllardaki İran-Irak savaşını bilirsiniz. Ufak tefek sınır ihlalleri ile başlayan sürtüşme bir anda hesaplanamayan bir savaş alanına döndü. İran, İslam Devrimi ile birlikte dönemin devrim lideri Humeyni, ne tesadüftür ki; İsrail’i karşılıklı çıkar ilişkileri üzerinden düşman olarak algılamadı.
Dönemin Irak lideri Saddam Hüseyin, nükleer tesislere sahip olmak için kolları sıvamış; BM ve Dünya Atom Enerjisi Kurumu’ndan onay alarak ilk nükleer tesisleri faaliyete almışlardı. Kendinden emin Irak lideri Saddam Hüseyin, bölge abisi rolünde İngiliz derin siyaset desteği ve arkasından gelecek kösteği hesap edemeyerek at gözlüğü ile meydanda serseri mayın gibi kullanıldığının farkında değildi…
İngilizlerin tezgahına çoktan düşmüş devlete sıradaki atak, İsrail’in saldırması için yapay düşman akılına duyulan ihtiyaçtı. İsrail düşmanlığı için bütün sistemler devreye alınmış, her türlü oyun için Irak kışkırtılmaya başlanmıştı. İngilizlerin gazı ile İslam dünyasına liderlik yapabilecekleri kulaklarına fısıldanmıştı. Dayanaksız ve tutarsız Saddam, bir felaketin ayak seslerinden habersiz İngiliz oyunlarına çoktan yenilmiş bir figürandı… Birinci ve İkinci Körfez savaşında 1981’deki oyunu çözemeyen Saddam, düştüğü tuzağın içinde her alanda oyuna yenik düştü.