Heval(!) ve yoldaşlar(!) ile ortaya çıkan yandaş STK’larla başlayıp dağlarda biten hayaller, ülkemiz uzun yıllardır küresel aktörler tarafından saldırılara maruz bırakılmasına sebep olmuştur. Son otuz, kırk yılımız sol marjinal örgütlerin kan ve şiddetle toplumu germeye çalışmasıyla geçti. Jeostratejik açıdan ‘’Hilal Projesi’’ diye adlandırdığımız yeni gelişmeler dünyada önem arz etiği gibi geleceğimizi de şekillendirecektir.
Ülkemizin gelecek planlaması kapsamında yapacağı bütün yatırımların bir şekilde engellenmesi adına batı uzun yıllardır taktiksel olarak Türkiye’yi oyalamaktadır. Büyük oyun kurucular Türkiye’ye rol verilmemesi adına uzlaşmaya gitmişlerdir.
Gelelim Türkiye karşıtı engellere…
Bu engeller dört ayaktan oluşur; siyaset ayağı, STK ayağı, marjinal örgüt yapılanmaları, ekonomik şantajlar…
Siyaset ayağında politize yapılanma masum olarak gösterilse de ne yazık ki bazı para baronları siyaseti istedikleri gibi yönetmektedir. Bunun açık örneklerini 1980’lerde ve 2000-2018 yılları arasında görebilirsiniz. Para baronlarının daha etkin olarak tanımak isterseniz bir gecede mecliste aldırılan karalarla il ve ilçe sınırlarını değiştirtip baronlara kendini satan siyasetçileri görebiliriz. Bazı politikacıların küresel baronlara karşı dirençleri olmadığı gibi aynı politikacılar tarafından her türlü ihanete de maruz bırakıldık.