Rusya Genelkurmay Başkanı Valeriy Gerasimov, ABD’nin Suriye’yi bombalaması ve buradaki Rus askerlerinin hayatının tehlikeye girmesi halinde Rusya’nın bu saldırıya karşılık vereceğini ve Başkent Şam da dâhil olmak üzere, Suriye’nin herhangi bir noktasının bombalanması ve bunun Rus askerlerin hayatı için tehlike oluşturması halinde, hem söz konusu saldırıda kullanılan füzelere hem de bu füzeleri taşıyan savaş araçlarına karşılık verileceğini söylemiş ve açık şekilde ABD’yi uyarmıştır.
Rusya ordusu bu sözleriyle Amerika Birleşik Devletleri’ne meydan okumaktadır. Fakat bu meydan okumanın Rusya’nın çelişkili davranmasına sebep olduğunu görmekteyiz! Rusya, Beşar Esed rejiminin katliamlarını durdurmalıdır, aksi halde Suriye’deki varlığı tartışmaya açık hale gelecektir. Bunları yapmayan Rusya, bölgedeki aktörlerin kör düğüm sorununu çözmekten çok, işi daha da içinden çıkılmayacak duruma sürüklemektedir…
Rusya, Beşar Esed’in katliamlarının savunucusu ve onun koruyucusu olmaya son vermelidir. Son vermediği takdirde Batı Asya bloğu ve bazı ittifak içindeki devletler, Rusya karşıtı yeni yapılanmaya gidebilirler. Esed’in katliamlarını durduracak oluşum ve cepheler oluşabilir. Bu da Rusya prestiji açısından ciddi sakıncalar doğurabilir.
ABD ve Rusya’nın, Türkiye konusunda uzlaşmadıkları gibi çıkar ilişkileri içinde olduklarını da görmekteyiz. ABD, doğrudan PKK’yı muhatap olarak aldığını ve her türlü desteği, lojistiği sağladığını saklamaya gerek duymamasının yanında, gelecekte müttefik ve partner olarak planlama yapacağı Pentagon kaynaklarını da açık şekilde ifade ediyor. Ancak Afrin operasyonu bütün dengeleri bozdu. Suriye’deki savaş alanının tüm batılı devletler tarafından eğitim sahası olarak kullanılmasının yanında, Türkiye’nin de kendisini test ettiğini görmekteyiz. Bu durum karşısında batılı devletlerin şaşkınlık içinde olduğunu ve kendi medyaları tarafından tartışılmaya başladığını söyleyebiliriz.
ABD yönetimi şu gerçeği görmelidir; tüm İslam coğrafyasında IŞİD’in kurucularının ABD ve İngiltere olduğu bilinmekle birlikte, IŞİD Suriye›de belki yüzlerce kişiyi katletti. Ama Beşar Esed rejimi ve onun koruyucuları olan İran ve Rusya 400 binden fazla Suriyeli sivili katletti. İran, ABD, İngiltere, Rusya ve Esed, IŞİD’den daha tehlikeli değil mi? Bu hamlelerin ve acımasızlıkların yeni denklemde güçlerin doğmasına sebep olduğu görülmektedir. ABD ve Rusya’nın zaman zaman ikili durum ve davranışları ile bölge ülkeleri tarafından ikiyüzlü olarak algılandıkları malum. Bu durumda Türkiye kendi göbeğini kendisinin kestiğini söyleyebiliriz. Nitekim Türkiye’nin ise bütün tedbirleri almaya başladığını görüyoruz.