CHP’nin büyük adalet saraylarından umudunu keserek duble yollarda, tünellerde veya otobanlarda adaleti araması tartışmaya açık bir konu olduğundan birçok kişi ile hemfikiriz. Ancak ironik bir tabloyu da analiz etmemizde yarar var. Ahmet Hakan’ın birçok kişiyi yarı eleştiri yarı tehdit altında dizayn etmeye çalışması ilginçtir fakat bu konu bildiğim kadarı ile daha çok Pennsylvania’nın gündeminde yer almaktadır. Yoksa içimizden birileri halen Pennsylvania’nın örtülü sözcüsü olduğu gibi, görevini mi ifa ediyor?
Sayın Ahmet Hakan, çaresizlik gerçekten çok kötü. Örneğin bir kedinin uzanamadığı ciğere murdar demesi gibi sanırım siz de çok üzgünsünüz. Amaç ve eylemler nihai sonuç odaklı olduğu için CHP’nin hayal kırıklığının daha sonraları riyasız adam gibi analize muhtaç olduğunu söyleyebiliriz. Sanırım sizler adalet yürüyüşünde birçok kişiyi görmek isterdiniz ancak ismini yazdığınız ve eleştirdiğiniz kişiler Pennsylvania tarafından aforoz edilen kişiler. Yoksa onlar da projede yerlerini almak için canla başla katılım sağlayıp, ‘’mağdurum da mağdurum’’ derlerdi. Ne de olsa fırsat…
“Dağ fare doğurdu” demek yerindedir. Günlerce yürüyüş yapıp nefeslerini tutan meşhur vahşi batı ve onun uzantıları, Siyonist, emperyalist uşağı FETÖ çetesi, vampir gibi bekleyen içimizdeki gizli haçlı torunları ve daha birçoğu... Türkiye düşmanlarının heveslerinin yine kursaklarında kalması sanırım yine birilerini meyhane müdavimi yapacak. Bu ülkede çok sayıda ilginç insan profilinin olmasının ayrı güzelliklerini de görmemiz lazım. Sol ve sosyalist akımların teselli duygularında yer alan; dünyalarının birkaç kadehte birikmesi, vur kadehin dibine diyerek dünyalarında mutlu olmaları ne ironik durumdur.
Bir: Sayın Kılıçdaroğlu, cumhuru tanımıyorum demenizin ne anlama geldiğini ben size söyleyeyim; anayasal suç işleyip, bir devletin meşru ve seçilmiş devlet büyüklerine hakaret sayılır. Demokratik yollardan ve hukuk çerçevesinde konuşmadığı için verdiği beyan kitleler tarafından her türlü eylemin (kırma, dökme, saldırı, yandaşlık gibi) yapılabileceği şeklinde anlaşılmaya müsaittir ve şiddet çağrısı olarak yorumlanabilir. Sayın Kılıçdaroğlu; Alamut Kalesi’nin fedaisi gibi sizi buraya iten nedir? Bu kadar acımasız bir örgütün, FETÖ terör örgütünün savunuculuğu olamaz mı bu? Çünkü bu ülkede bunca terör eylemlerine kaşı yürümediniz. Soru işaretleri sizde çoğalmaya başladı… MİT raporlarının servis edilmesi talimatını siz mi verdiniz?
İki: Batıdan destek istemenizin doğal algılanması Türk toplumunu şaşırtmamalı. Çünkü siz değer ve toplum barışı açısından bu ülkeye bağlı değilsiniz. Batıya bağlı siyasi bir projesiniz ve en ağır olanı da budur bence. Seçilmiş iktidarı devirmek için dış müdahale çağrısı yapmanız anayasayı ihlal suçudur. Ülkenin egemenlik haklarına müdahale etmek, dış devletlerin müdahalesini istemek bir suçtur. Şayet anayasa kurallarını ihlal etmeyecek olsa dahi vicdani kuralları ihlal eder ve halkın mahkemesi ağır sonuçlanır Sayın Kılıçdaroğlu…