Merkezi siyaset tarihsel olarak hep hâkimiyet üzerine kuruludur. Ancak lider eksenli politika ve çözümler hak ve hukuk temelli yapılanmalar üzerinden inşa edilmeye çalışılmıştır.
Bu varsayımla birlikte Türk siyaset tarihinin, akademik siyasetin dışından beslendiğini söyleyebiliriz. Bu anlayış, taşradan büyük kentlere kadar aynı besiden faydalanmaktadır.
Demokrat Parti, malumunuz milli şeflik sonrası kurulmuş bir siyasal hareket olarak bilinir. CHP’nin statükocu yapılanmasının toplum değer ve göreneklerini baskıcı bir rejimle yönetmeye kalkması, Demokrat Parti’nin kurulmasına vesile olmuştur.
Dönemin CHP siyasetinin çıkmazda olduğu süreç içerisinden bir grup partilinin tıkanan siyasetine nefes aldırmak için parti kurması, yeni bir dönemi başlatmıştır. Birkaç seçkin CHP üyesinin bir araya gelerek çok partili sisteme geçiş yapması, lider eksenli politikanın başlangıcı olmuştur. Ancak lider eksenli bütün söylem ve sloganlar zamanla katılımcı demokrasiden çok bireylerin akıl yönetim mekanizmasından uzak bir anlayış olarak...