Sabri Balaman Yeni Akit Gazetesi

Sayın Erdoğan ile Abdülhamid Han Hazretlerinin benzerliği

“Osmanlı Devleti en kritik süreçlerde otuz yılını nasıl sesiz sedasız bir devrimle sürdürdü?” Gelin bir analiz yapalım. Abdülhamid Han için çok ağır ithamlarda bulunulan dönemde...

10 Ekim 2017 | 367 okunma

“Osmanlı Devleti en kritik süreçlerde otuz yılını nasıl sesiz sedasız bir devrimle sürdürdü?” Gelin bir analiz yapalım. Abdülhamid Han için çok ağır ithamlarda bulunulan dönemde Avrupa çizgisinde soytarılık sevdalıları gün geçtikçe artmaktaydı ve Avrupa’da hızla Abdülhamid Han karşıtı düşmanca bir cephe oluşmaya başlamıştı. Neredeyse her gün Avrupa’nın gündeminde olan, lâkabı Kızıl Sultan’a çıkartılmak istenen Abdülhamid Han, Avrupa’nın kâbusu olmuştu. Sebebi ise Osmanlı’nın tam da çöküşü sırasında Abdülhamid diye bir padişahın Osmanlı’yı toparlamaya çalışmasıydı. İşte konu tam da burada başlıyor. Abdülhamid Han, Osmanlı gibi dev bir medeniyetin varisi olarak aslında sorumluluğun ne olduğunu ve kendisini nasıl bir bedelin beklediğini iyi bilmekteydi. Batının dışladığı ve ipini çekmek için gün saydığı Abdülhamid Han, bütün Avrupalıların hevesini kursağında bırakarak, umutlarını geciktirerek; bilimde, eğitimde, kültürde, sanatta, mimaride, askeriyede, devlet teşkilat sisteminde ve dönemin teknolojik bütün alanlarında ilerlemeler kayda geçiren bir Osmanlı hanedan evladıdır.

Abdülhamid Han hazretleri dönemin misyon ve devlet adamları tarafından taktir edilen ve gıptayla bakılan bir devlet adamı olarak anılmaya başladığı zaman kahpeler sürüsünün de içeride boş durmadıkları görülmektedir. Bugün halen o kahpe sürülerinin varlıklarını sürdürdüklerini unutmayalım, sizler benden daha iyi bilirsiniz. Abdülhamid Han’ın etrafı ihanetçiler tarafından kuşatılmış, her gün topraklar üzerine pazarlıklar yapılmaktaydı. Akl-ı selim bazı Avrupalı misyonerlerin bile içimizdeki bu soytarıların hain olduklarını ifade ettikleri bilinmektedir.

Zamanın Alman Başbakanı Bismarck; “Sultan Abdülhamid, Avrupa’da bir hasta olarak ele alınmaktadır. Fakat bana göre o, Haliç kıyılarında bulunanların hepsinden daha yüksek iradeye sahip bir diplomattır. Ona karşı âdilâne hakkının verilmediği kanaatindeyim” demiştir.

İttihat ve Terakki’nin lideri Enver Paşa, memleketi terk ederken Talat Paşa’ya şu büyük itirafta bulunmuştu: “Sultan Abdülhamid’e ihanet etmekle hayatımızın en büyük hatasını işledik. Kendisini çok yanlış anlamışız.”

Yunan Kraliyet ailesinden Michel de Grèce: “Genç yaşta tahta çıktığı zaman öylesine mücadele eder, öylesine saldırılara göğüs gerer ve öylesine vuruşur ki sonunda Avrupa devletleri tahtta Sultan Abdülhamid bulunduğu müddetçe Osmanlı Devleti’ni yok edemeyeceklerini anlarlar. Bu yüzden Sultan Abdülhamid’i devirmek için içerden ve dışarıdan bütün ihanetçilerle ellerinden geleni yaptılar ve tahttan indirdiler. Sultan Abdülhamid düşürülür düşürülmez İngiltere, petrol kuyularını ele geçirdi” diye ifade etmiştir.

Abdülhamid döneminde Osmanlı Bahriyesi’nde 40 yıl hizmet etmiş olan Woods Paşa, Sultan hakkında şu sözleri sarf etmiştir. “Bana göre Sultan Abdülhamid, gelmiş geçmiş Osmanlı padişahları arasında en müstesna mevkii işgal edenlerden biridir. Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan beri gelen en başarılı hükümdarlardandır. Çok sakin ve gösterişten uzak bir halde yaşardı. Bir meseleye çözüm ararken, mütehassıslarını dinler, ancak onların fikirlerine esir olmazdı. Şehzade iken de akıllı, nazikti ve İstanbul’a gelen seçkin Avrupalılar kendisini ziyaret etmek isterlerdi.” 

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sizce, CHP Kürtlerin katili değil mi? 28 Mart 2023 | 335 Okunma Siyaset sanatı; güneş altında bronzlaşmış gölgesine faydası olmayan vekil istemiyoruz 21 Mart 2023 | 81 Okunma Büyük bir millet olmanın haklı tezahürü budur 14 Mart 2023 | 99 Okunma IŞİD, Türkiye’de renkli izolasyona girmeye çalışıyor 07 Mart 2023 | 184 Okunma 2030’a kadar Arz-ı Mevud projesini bitirmek istiyorlar 28 Şubat 2023 | 1.176 Okunma