Muhalefet günlerdir fena halde kafayı bozmuş. “Bu defa TAMAM”, “Pılı pırtı topla TAMAM”, Nişantaşı’ndan Cihangir’e her şey TAMAM” diyerek prova yapan muhalefet, patolojik konuma doğru kaymakta. LGBT ve muhalefet sıkı çalışıyor. İnce’sinden Akşener’ine, Karamollaoğlu’ndan Perinçek’ine kadar herkese bir haller olmuş. Erdoğan ismi bunların kâbusu olmuş; haydi hayırlısı olsun.
Dakika bir gol bir Kemal ağabey Muharrem kardeşini takdim ederken “nasıl büyük kazık atılır”ın hesabını yapmaktaydı. Kemal ağabeyin parti içinde Muharrem gibi birini susturması mümkün değildi ve ne yazık ki(!) Kemal ağabeyin mumu sona doğru yaklaşmakta… Seçim sonrası erken kurultay da ancak Muharrem kardeşe yarar.
Sezgin Tanrıkulu ve Tekin Bingöl erken manevra ile Kemal Bey’in kulağına ince sazım çalınır parçasını tıngırdattı ki Kemal ağabeyin jetonu düştü. Ne de olsa artık parti içi demokrasi Kemal ağabeyin iki dudağı arasında… Kılıçtaroğlu’nun adayları belirledikten sonra Muharrem İnce ve ekibine Aşık Veysel’in sazından uzun ince bir yol gözüktü. Eh Muharrem kardeş, eğitimci olman matematiği iyi bildiğin anlamına gelmiyor. Bir nevi şutlandın, ne de olsa parti içinde değilsin. Görünen o ki Sayın İnce, bundan yeterince dersini alamadın. Sana kim danışmalık yapıyorsa bir an evvel değiştir ki daha fazla Ankara havasına girmeden tedbirini al.
Muharrem öğretmenim, AK Parti logolarını taklit ederek, sloganlarını kopyalayarak başkan olmanız çok zor. Lider vasfı sağa sola sataşmakla elde edilmiyor, bunu bil öğretmenim. Siyaset çocukların dünyasından daha tehlikelidir. Kimin ne zaman, nerede, kimi harcayacağını bilemezsin Muharrem kardeşim… Gelelim İyi Partiye. Ben bu yazıyı hazırlarken öğle saatleri tabii… Meral hanımın son derece gizli, kamuflaj bir liste hazırladığı söyleniyor. Meral hanımın gözü son dakika hamleleriyle Ak Parti’nin yapacağı listedeydi. Belki de AK Parti’den listeye giremeyen önemli birkaç kişinin peşindeydi ama Meral hanım AK Parti’nin başındaki kişiyi tanıyamamış olamaz. Erdoğan’ın liderliği ve parti içi disiplini belki devlet geleneğinde bile yok, bunu bilmelidir ki Erdoğan liderlik vasfını da buradan kazanıyor.
15 Temmuz sonrası çok yazıldı çizildi. “Yurtta sulh, cihanda sulh” konseyi olarak başlayan konuşmaların arkasında ne var, ne yok tek tek dökülmeye başladı, darbe kalkışması sonrası siyaset hareketlendi. Birçok kirli plan devreye alındı. Ne yazık ki 1996’nın kudretli İçişleri Bakanı Pensilvanya’nın ilgisini ve takdirini kazanmıştı. Hatta Emre Uslu denilen zatın da açıkça belirttiği gibi darbe Akşener’in etrafında şekillenmiştir. Meral abla profili yeni bir siyasi lider olarak sahneye sunulsa da birçok kirli işi peşini bırakmıyor. Doğu ve Güneydoğu’da faili meçhul cinayetlerinden tutun, birçok karanlık işin arkasında durmasıyla da biliniyor Meral abla… Ne de olsa yeni akım. Pensilvanya’nın gazına gelen birçok siyasi olduğu gibi Meral hanım da bu yolda tam gaz ileri sürülmektedir. Meral hanımın mesajlarının Anıtkabir’den başlayarak, türbelere uzanması, arkasından dede evlerini ziyaret etmesinin devamında sanırım daha çok yol kat etmesi gerekir. Karanlık odak halinden ak döneme dönmesi gereklidir, aksi takdirde bu iş hüsranla bitebilir.