Kontrolsüz gelişim gücü sarhoşu denilince aklımıza ilk gelen devlet kim? Tabi ki derin adamların yönettiği ABD... Soğuk savaş sonrası küresel anlamda elde edilen güç ve dengesizlik ABD’yi kontrol edilemez bir hale getirmiştir. Devasa bütçesi, korkunç askeri gücü, istihbarat ağları ile dünyaya meydan okuması... Bunların tümüne haydut gücün egemenliği denir.
Adalet ve hukuk yoksunu ABD’nin insan ve hak ihlalleri noktasında sicilinin bozuk olduğu herkes tarafından bilinir. ABD, kendi vatandaşlarına acımasızca şiddet uyguladığını, beyazların ülkesi olarak kapitalist ve Siyonist akıl tarafından sevk ve idare edildiğini açıkça bütün dünya seyrettirmektedir. Acı olan, kör ve sağır dediğimiz, sözde süper güç dediğimiz devletlerin vicdanları… ABD’ye tepki noktasında tık yok. Nedenini soracak olursanız; bu manyaklarla kimse uğraşmak istemiyor.
Sahip olduğu güce tapan, istediğini yapan, mafyavari yöntemle dünya devletlerine racon kesen, canı sıkıldığında popülist çıkarları uğruna din bile üreten ve hatta kavim dinlerini de hiçe sayan, kendi amaçlarına uygun olacak şekilde devletlerin anayasal hukukunu tanımayan ve istediği gibi işgal planları uygulayan ABD, bunlar yetmiyormuş gibi milyonlarca insanı katleden bir devlettir.
Aynı ABD üç beş yalanla istediği devletleri terör yanlısı veya terörist ilan edebiliyor. Bunun yanında iktidarları yasadışı bulup bazı bakanların ve önemli insanların malına bile el koyabiliyor… Hatta utanmadan diplomasi kurallarını, uluslararası hukuku tanımadığını ilan edebilen arsız, şımarık, utanmaz bir devlettir ABD. Bu tür agresif hareketleriyle gün geçtikçe kendi içine daha fazla kapanan ABD, itibar erozyonuna uğruyor. Düşman ilan etiği ülkelere karşı güç uygulamaktan kaçınmayan ABD’nin korkutucu olan en önemli silahı “tehdit”tir. Güç zehirlenmesi yaşayıp, kibir denizinde yüzen despot anlayıştır ABD yönetimi!
Sonuca gelecek olursak, Türkiye’ye karşı yaptırım kararı alan ve ortak yürütülen F35 ortak projesinde Türkiye’ye verilecek uçakları dahi teslim etmeyecek olan ABD, bunların hesabını tarih karşısında bu millete bir gün verecektir. Unutulmamalıdır; bu millet dostunu tarihe nasıl not alıyorsa, düşmanını da öyle... Bir gün hak edecekleri dilde cevaplarını alacaklardır. Bu olayla birlikte ABD-Türkiye ilişkileri bir daha asla tamir edilemeyecek derecede yara almıştır. Ve bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.