Türkiye’de milli mücadele sürecinde kurulan yeni rejim şu üç temel araçla açıklanabilir; devlet aracı, siyasi araç ve sivil toplum aracı. Belki de 1923 yılında Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle tedricen kurulma süreci başlayan Kemalist rejimin kuruluş koşullarını ve kurucu siyasi elitin idealleri ve temel sorunlarını anlamaya yardımcı olacak en önemli araç rejimin sivil toplumla kurduğu ilişkidir.
Öncelikle Kemalist rejimin artık daha oryantal alana sahip İmparatorluğun Birinci Dünya Savaşı’nda parçalanmasıyla dünya çapındaki gelişmelere kısmen kapalı bir coğrafya olan Anadolu’da, çoğunluğu Müslüman bir toplumda kurulduğunu unutmayalım.
Osmanlı öncesi ve sonrası Modernite adı altında siyasal İslam son iki yüzyıldır direnç göstermeye çalışmaktadır, cumhuriyetle başlayan süreç birçok uzlaşılmayan başlıklarda düğümlemeye devam etmektedir. Medeniyet ve geleneksel yapılar toplumsal anlayış ile bağdaşmamaktadır.
Bugün için gelinen noktada yapılması gereken, Türkiye’nin değer merkezli kendi kurucu ideolojisini oluşturma...