Genel Başkan Erdoğan, partisinin grup toplantısında diyor ki: "Ben Türk'üm (daha önceki konuşmalarında başka aidiyette idi), ama Türkçü değilim. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır. Sizin Türkçülük yapma hakkınız var. O zaman benim Kürt vatandaşımın Kürtçülük yapma hakkı doğar." Danıştay'ın öğrenci andı kararı üzerine yaptığı bu konuşmanın devamında; "Bu karar, birtakım eski hastalıkların hâlâ bünyemizde yaşadığını gösteriyor. Bize göre milletimizin en büyük ve en etkili andı İstiklal Marşımızdır. İstiklal Marşımız dışında bir ant tanımıyoruz, tanımayacağız. Andın ilk halini, Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversiteleri perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. İnsanları kafataslarına göre sınıflandıran çalışmaları destekleyen bu kişi aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarıdır" demektedir.Önce bilgi yanlışlarına, sonra da tehlikeli kışkırtma etkisi yapabilecek kavramların anlamlarına işaret edelim.* 12 Mart 1912'de kurulan Türk Ocaklarının Merkez Başkanı Yardımcılığı yapan Reşit Galip, Eylül 1932 ile Mayıs 1933 yıllarında sekiz ay Millî Eğitim Bakanlığı görevinde bulundu. Türk Ocaklarını kapatan kişi değildi. Zira Türk Ocaklarının kapanışı 1931'dir. Esas itibarıyla Rusların defalarca, "Türk Ocakları Türklerle ilgili yayınlarıyla iç işlerimize karışıyor" notaları vermesi ve demokrasiye geçiş denemelerinin sancılarıyla ilgilidir. *Üniversiteleri perişan ettiği iddiası ise tartışılabilir. *İnsanların kafataslarına göre tasnif edilmesi, bütün dünyada yeni gelişen arkeoloji ilmiyle ilgilidir. Batıda, Türkleri aşağılayan çalışmaların yoğunlaşması üzerine, Atatürk'ün emriyle bu araştırmalar bizde de yapıldı. Bilim dışı iddiaları çürütmede başarılı da oldu. Araştırmaların Reşit Galip'le doğrudan ilgisi yoktur. *Ezanın Türkçe okunması fikri Ziya Gökalp'e aittir. Atatürk'ün emriyle ilk olarak 29 Ocak 1932'de, Fatih Camii'nde Hafız Rifat Bey tarafından okunmuştur. *Erdoğan'ın konuşmasındaki tek doğru ise andın ilk halini Reşit Galip'in yazmış o...