Oyun tıpa tıp aynı. Irak nasıl bölündüyse, ders alınmazsa Suriye de öyle bölünecek demektir. Irak'ın acı hikâyesini daha önce de çok yazdık. Ama bu tespiti yine de biraz açalım. Amerikan ve İngiliz işgalciler, kendilerinin yazdığı anayasa ile ilk önce devletin adını değiştirdi. "Irak Arap Cumhuriyeti" (millî ve üniter), "Irak Federal Cumhuriyeti" (Ortaklı devlet) yapıldı. Kısaca, devletin sahibini gösteren "Arap" milleti adı yok edilerek, Şii ve Kürt etnisitelerine göre bölündü. Böylece bir milletin ve devletin egemenliğine son verilerek kaderiyle oynandı. 1,5 milyon insan canından oldu, ülke harabeye döndü, en eski medeniyet yağmalandı. Devamında neler yaşanacak belli değil.
Ülkemizde de aynı tartışmalar gündemde değil miydi? "Türk adının anayasadan çıkarılması" "2023'te bambaşka bir Türkiye", "2053'te bambaşka bir İstanbul", "Türkiye'nin dönüştürülmesi", "Federasyon", "yerinden yönetim", "eyaletleşme" gibi varlığımızın tartışılması neyin nesiydi? Göz göre göre kapana mı düşeceğiz?
***
Irak'a devam edelim. 1'inci Körfez Savaşı'nı hatırlayalım. Irak'ı parçalamak üzere "36. Paralel" tuzağı hazırlanmıştı. ABD, karadan Silopi ve havadan İncirlik Üssü'nden 36. Paralelin kuzeyini koruyacak, Saddam güçleri buraya girmeyecekti. Müjdeyi(!) de Cumhurbaşkanı Özal vermişti. Kuzeyden Irak'a girersek, "bir koyup, 3 alacaktık". Kerkük bile kurtulacaktı(!). Heyecan doruktaydı. O zaman da yazdık, "36. Paralel, coğrafyadaki düz çizgi değil, Barzani ve Talabani aşiretlerini içine alan bir grafik eğrisidir." diye. Dikkat edenler görmüştür; Musul 36. Paralelin içinde kaldığı halde dışına çıkarılmış, Süleymaniye dışında kaldığı halde içine alınmıştı. Bu maddi delil bile, ABD'nin niyetini göstermeye yetmiyor muydu? Eğer bu gerçek görülseydi, tuzak anlaşılacak, belki de ABD'nin oyununa gelmeyecek, yaşanan ağır bedelleri ödemeyecektik. Ama bunu yakınlarımıza bile anlatamadık.
2003'ten sonrası malum, Barzanistan kuruldu. ABD ile birlikte inşa ettiğimiz bölgeye girmemiz yasaklandı, burada PKK yuvalandı, terör hortladı, can almaya, kan dökmeye devam ediyor.
Suriye'de yaşananlar farklı mı?