Türkiye durup dururken seçime gider mi? Recep Tayyip Erdoğan veya Devlet Bahçeli kafaları estiğinde “Hadi seçime gidelim. Canımız sıkıldı” deme lüksleri var mı? Kuşkusuz hayır. Neden önlerinde 1.5 yıllık bir zaman varken seçime gidilir? Haklı gerekçelere dayanmayan seçim kararı iktidara büyük zarar verir. Geçmişte yaşanmıştı. Bu durum.
O zaman Devlet Bahçeli’yi 2002’den 16 yıl sonra bu sefer Grup Toplantısında kimsenin beklemediği bir anda seçim çağrısı yapmasının altında ki gerçek nedir? Bunun ötesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Devlet Bahçeli’nin çağrısı üzerine seçim kararını yıldırım hızı ile 24 Haziran’a çekmesinin altında yatan gerekçe nedir?
Bugüne kadar gündeme her gelişinde “Bugünkü şartlarda seçimi gerektirecek durum yok. Fakat erken seçime gidilmesi için iki önemli neden olması lazım. Bunun birincisi Meclis’te ki milletvekili dağılımının değişmesi ve Hükümetin düşmesi, diğeri de sıcak darbe ihtimali.” Bu nedenle her erken seçim konuşuldukça kulislere kulak kabartır bu konuda hareketlilik var mı diye bakarım.
Hafta sonu Balıkesir Altıeylül Belediye Başkanlığı’nın daveti üzerine “2023 Hedefleri ve Yeni Türkiye Vizyonu” adıyla gazetemizin yazar ekibi olarak düzenlenen panel için Anakara’dan yola çıktım. Yolda bir kadim dostum aradı. Siyasi gelişmeler konusunda kulislerde konuşulanları değerlendirdik. Bazı yeni bilgiler aktardı. Bu çerçevede İYİ Parti’nin Meclis’te milletvekili transferi yapabilmesi için bazı mihrakların aldığı kararlardan söz etti. Çünkü İYİ Parti siyasette istenilen etkiyi yapamadı. Fakat İYİ Parti dışında da siyasette yeni yüz oluşturma imkanı yok. O nedenle Parlamento’da grup kurdurarak sinerci oluşturma denemesi yapılacağından söz etti. Çünkü Türkiye’de bazı mahfiller siyasi istikrarı bozmak, siyaseti parçalı hale getirilmek istiyor. Onun yolu da Parlamento’da her partide bulunan yeterli sayıda potansiyel milletvekilini harekete geçirmek. 15 Temmuz sonrası siyasi istikrar görüntüsünün bozulmaması adına FETÖ’nün siyaset koluna pek dokunulmadı. Fakat kritik durumlarda bu kesimin tetikte beklediği malum. Diğer taraftan toplumda ise siyasi kanada dokunulmamasına karşılık alt kesimlerde ki operasyonlar ile mağduriyet algısı oluşturuldu. Bugünlerde ortaya çıkan veriler alt kesimlerde listelere özellikle FETÖ kriptolarının masum bazı isimleri de katarak bu algıyı planladıkları bilgilerine ulaşılıyor.
Diğer taraftan ise bürokrasinin işlemez hale gelmesi de ciddi derecede problem oluyor.
Bu yazıyı kaleme aldığım İvedik OSB’deki oto tamircisi Mustafa bey bile bürokrasideki zorluklardan bahsediyor. Bir el bürokrasiyi kilitliyor.