Sadullah Özcan Milat Gazetesi

Afrin ve ötesi

Rabbime şükür Afrin Harekâtı başarı ile sonuçlandı. Verdiğimiz şehitlerimize Rabbim bizleri layık eylesin. Karşımızda sadece PYD-YPG PKK İŞID yoktu. Karşımızda olan ABD, Rusya...

23 Mart 2018 | 184 okunma

Rabbime şükür Afrin Harekâtı başarı ile sonuçlandı. Verdiğimiz şehitlerimize Rabbim bizleri layık eylesin. Karşımızda sadece PYD-YPG PKK İŞID yoktu. Karşımızda olan ABD, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve daha niceleri vardı.

Yaptığımız mücadele farklı bir mücadeledir. Sadece Türkiye’nin güvenliği değildir. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin beka sorunudur. Bu Türk dünyasının beka sorunudur. Bu İslam Âlemi’nin varlık yokluk mücadelesidir. Şunu unutmamak gerekir, Yüz yıl önce Türklük âlemi, İslam âlemi Osmanlı’nın yıkılması ile büyük bir fetret dönemine girmiştir. Ortadoğu’da yüz yıldır olup bitenler fetret döneminin ötesine taşarak İslam âleminin yok edilme sürecine sürüklenmiştir. Irak işgalleri, Suriye gelişmeleri ve devamı İslam aleminin artık ayağa kalkamayacak hale getirilerek imha tehlikesidir. Arap Âlemi’nin içinde bulunduğu durum ortadadır. Yüz yıldır ortaya çıkan hiçbir İslami akım başarılı olamamış, her akım çıktığı ülkede İslam adına samimi olarak bir şeyler ortaya koyacak gelecek nesilleri yok etmiştir. Zaten büyük çoğunluğunun kuruluş hikâyesinin ardına baktığınızda İngilizleri, Avrupalıları, ABD’lileri bulursunuz.

Anlayacağınız hem Türk Dünyası, hem İslam Âlemi Yüz yılı aşan bir süredir bir nevi kültürel, siyasi, ekonomik, askeri bir istila altında her şeyi ile sömürülmektedir. Dikkat edilirse Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan kukla devletler ve İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan kukla rejimler ile bağlarından tamamen koparılan bir yapıya bürünmüştür İslam Âlemi.

Bugün Afganistan, Irak ve Suriye’de devam eden durum ise İslam âleminin ıssızlaştırılması operasyonudur. Batı ve ABD sömürü sistemini artık daha ileri noktaya getirerek bölgeleri ıssızlaştırarak ellerinde tutma stratejilerine geçmiştir. Çünkü kukla yönetimler bile zamanla güçlenerek planlarını programlarını ve hedeflerini sarsabilmektedir. Gelecekte bu tehlike ile tekrar karşılaşmama adına sömürecekleri bölgeleri ıssızlaştırma yoluna gitmeye karar verdikleri görülmektedir. Bugün Irak’ta, Suriye’de yaşadığımız odur. Bu nedenle ABD hiçbir kutsal tanımadan bölge insanının önemli bir kısmının imhası için yine içlerindeki maşaları devreye koymaktadır. PYD’yi, YPG’yi PKK’yı böyle okumalıyız.

Fakat Türkiye’nin 15 Temmuz Darbe girişimi ve sonrası çok şey değişmiştir. Türkiye Türk Dünyasının ve İslam Alemi’nin son kalesidir ve bu kalenin teslim olmaması ile bir çok oyun hızla bozulmaktadır. Fırat Kalkanı harekatı ile en zayıf anında bütün dünyaya gücünü göstermiş oldu. Böylelikle batının bölgeyi ıssızlaştırma hedefine harekat sonrası önemli bir engel teşkil eden bölge halkının geri dönüşü başlatmıştır. Aynı zamanda da ABD ve Batı’nın enerji koridorunun tam ortasına hançer gibi saplanmıştır. ABD’nin bu gelişmeyi baltalamak üzere Afrin kozunu oynamaya kalkması sonucu hiç beklenmedik bir anda harekata girişmiş ve son yüz yıllın en önemli askeri manevra ve stratejisini hayata geçirerek hem Batı’nın hem de ABD’nin hayal pencerelerini buğulandırmıştır. Afrin coğrafı olarak çok küçük bir alan. Fakat hem stratejik açıdan, hem de bütün dünyanın şer güçlerinin desteği açısından adeta Haçlı orduları donanımında bir yer. Askeri açıdan 46 şehit verdik. ÖSO ile birlikte 200-250 civarında bir şehidimiz var. Buna mukabil bütün dünyadan stratejik ve askeri desteğe rağmen 3 Bin 600’ü aşan karşı kayıp önemli. İzlenen stratejilerle Afrin şehir merkezi çatışmasız teslim alınmıştır. Bu harekat askeri tarih notlarına altın harflerle kaydedilecektir. ABD’nin Musul’da IŞID bahanesi ile uyguladığı imhanın aksine Türkiye Afrin’de farkını ortaya koymuştur.

Afrin sonrası Türkiye ile askeri açıdan mücadele edilip başarılı olunmayacağı ortaya çıkmıştır. Türkiye bugüne kadar masa dışı bırakılmaya çalışıldığı bir ortamda artık o masaların oyun kurucuları haline gelmiştir. 5 bin yıllık devlet geleneğinin 100 yıllık uykusu bitmiştir. Afrin aynı zamanda toplumun bütün katmalarını da dünyada olup bitenler karşısında uyandırmıştır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma