Sadullah Özcan Milat Gazetesi

Ankara koridoru

Toplumsal değişimin kodları Değişiyoruz, gelişiyoruz, yenileşiyoruz. Her açıdan böyle. Fiziki olarak, sosyal olarak, kültürel olarak, siyasi olarak, ideolojik olarak. Toplumsal ufkumuz çok ileri düzeylere...

26 Ağustos 2018 | 4.589 okunma

Toplumsal değişimin kodları

Değişiyoruz, gelişiyoruz, yenileşiyoruz. Her açıdan böyle. Fiziki olarak, sosyal olarak, kültürel olarak, siyasi olarak, ideolojik olarak. Toplumsal ufkumuz çok ileri düzeylere açılıyor. Öyle ki taşrada bu daha belirgin ve daha aktif olarak karşımıza çıkıyor. Büyükşehirlerde doğadan kopuk, günlük meşgaleler, kalabalıklar içinde yalnızlık insanları fanusa hapsederken ufku da sınırlıyor.

Türkiye’nin yaşadığı olumsuz her olay toplumsal eğitimin bir parçası halini alıyor. Karşılaşılan her problem çözüme ulaşmak için yolları da beraberinde getiriyor.  Farkında olmadan toplum Susurluk olaylarıyla, 28 Şubatlarla, 27 Nisanlarla, parti kapatma davalarıyla, Gezi Olaylarıyla, 17-25 Aralıklarla, Hendek olaylarıyla, 15 Temmuzlarla, Afrin Harekatıyla, döviz dalgalanmaları ve nice gelişmelerle eğitim sisteminde ki istikrarsızlığın aksine farklı bir eğitimden geçti.

Hep şunu düşünürüm; “Bu kadar yaşanan hadise ile Rabbim bu milleti hangi göreve hazırlıyor?” Çünkü 150-200 yıldır bu milletin yaşadıkları öyle dayanılır, katlanılır şeyler değil. Dünyanın üzerimize çullandığı, 100 yıldır da sadece soluk alıp vermekle yetindiğimiz bir dünyada kaldık. Soluk alıp vermenin dışında kımıldama durumuna geldiğimiz anda yani bizlere çizilen sınırların dışına çıktığımız her an darbelerle, sosyal patlamalarla, kültürel yozlaşma ile karşı karşıya kaldık. Fakat bugün karşı karşıya kaldığımız olaylar karşısında ki gücümüz ise ortada da.

Bir süredir memleket taraflarındayım. Dünyadaki ve ülkedeki gelişmeleri vatandaşın içinde izliyorum. Anında tepkileri toplumsal analizleri takip edebiliyorum. Gayet sade, tarafsız gözlerle yapılan değerlendirmelere şahit oluyorum. Bizlere de farkı bakış açıları ve farklı analizlerle farklı ufuklar açılıyor. Taşra daha sade düşünür. Bu hem olumlu açıdan hem de olumsuz açıdan bakanlar için böyledir. Kendimi bazen toplumsal bilincin içinde iyi bir öğretmenin elinde hissediyorum. Her gün farklı bakış açıları kazanıyor, her gün ufkumun genişlediğini fark ediyorum. Öyle görülüyor ki farklı mekanlar, farklı olaylar, farklı insanlar daha farklı analiz yapmaya imkan veriyor.

Yaşadığımız son döviz dalgalanma olayları karşısında vatandaşın tepkisi genel olarak “Oyunu gördük” şekillinde. Fakat bunu toplumun tamamına yaymak mümkün değil. Baskın algı olarak görmek gerekir. Tam aksini düşünenler de az değil. Döviz dalgalanmasının dış güçlere bağlanmasının sadece olayın üstünü örtmek olduğunu düşünenler de var. Bu fikir yayılmak isteniyor fakat karşılık bulmuyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma