Aslında yazacağım konu farklıydı. Fakat yazıya oturmuştum ki telefonum çaldı. Baktım arayan Salih Kasapoğlu. Salih Kasapoğlu Kerkük Türkmenlerinden. Ankara’da yaşıyor.
2016 Haziran’ında vefat eden ve Kerkük Musalla Mahallesi’nin yiğitlerinden Necmettin Kasapoğlu’nun kardeşi. Kerkük Türkmen şehri olarak kalmışsa bugün Necmettin Kasapoğlu’nun büyük katkısı vardır. Necmettin Kasapoğlu’na ABD istihbaratları tarafından defalarca suikast düzenlenmiş hepsinden kurtulmuştu. Mustafa Kemal Yayçılı’nın şehit olduğu suikasten bütün kaburgaları kırılmış olarak çıkmıştı. Fakat 2016 Haziran’ında ani vefatı üzdü. Halende bu aile Kerkük’te çok güçlüdür.
Necmettin abinin kardeşi Salih Kasapoğlu’nu da çok önemserim. Salih Bey’de Kerkük sevdalısıdır. Çok önemli bir özelliği vardır. Salih Kasapoğlu 1980’lerde Kerkük’te duvarlara ‘Kerkük Türk Şehri’dir. Türk şehri kalacaktır’ yazdığı ve bu dava için mücadele ettiği için Saddam yönetimi tarafından yargılanıp idam cezası verilen bir yiğit delikanlıdır. Onun Irak hapishanelerinden Türkiye’nin de yardımı ile bir kaçırılış hikâyesi vardır. Kaçırılmasını organize eden kişi ile yıllar sonra tanışmıştım. O dönemde Bağdat Büyükelçiliğinde koruma görevlisi.
Telefonla arayan Salih Kasapoğlu olunca hemen açtım. “Ağız tadıyla insana bir kahvaltı bile yaptırmıyorlar. Adam Cumhurbaşkanı danışmanı sıfatı ile çıkmış CNN’e ‘Kerkük Kürt Petrolu’ diye konuşuyor. Bu nasıl bir şeydir. Duyduğuma inanamadım. Seni aradım” dedi. Tabii kim dedi, nerede dedi? İlk etapta anlamadım. Çok ciddi sinirlenmiş.