Sadullah Özcan Milat Gazetesi

Döviz kılıcı ve seçim giyotini

Ekonomi uzmanı değilim. Uzun boylu ekonomi okumadım. Ne bankada bir mevduatım, ne borsada hissem, ne yastık altında altınım, ne zula da dövizim var. Alacaklarımla vereceklerim birbirini karşılar. O nedenle bizim gibilerine ne denir...

25 Mayıs 2018 | 78 okunma

Ekonomi uzmanı değilim. Uzun boylu ekonomi okumadım. Ne bankada bir mevduatım, ne borsada hissem, ne yastık altında altınım, ne zula da dövizim var. Alacaklarımla vereceklerim birbirini karşılar. O nedenle bizim gibilerine ne denir bilmem. Bazıları ‘Tuzu kuru’, bazıları ‘Sırtında yumurta küfesi yok’, bazıları ‘kaybedecek bir şeyi yok’ diyebilir. Sadece zaman zaman devletin ‘Borcun varmış’ tebliğleri olmadığı müddetçe mali yönden etkileneceğim bir şey yok.

Afrin Harekatı sonrası Türkiye’ye dönük farklı savaş alanları oluşturulacağı belliydi. Afrin Harekatı öncesi Türkiye’nin sürüklenmek istendiği durumu bu satırlarda farklı zamanlarda yazdık durduk. Sosyal, psikolojik harp unsurlarının bütün aşamaları devreye konuldu. Afrin olmasaydı bugünlerde Türkiye sosyal çalkantıların, toplumsal olayların beklide kanlı bir darbenin tam ortasında olacaktı.

Şunu unutmayın biz bağımsız bağlantısız bir ülke değiliz. Devletin kuruluşundan itibaren uymamız gereken kurallar vardır. Lozan Anlaşması gibi..Şartlı oluşturulan bir ülkeyiz. Üstümüzde hep ağabeylik yapan yapılar vardır. O yapıların direktifleri, olurları ve onayları her konuda gereklidir. Direktifleri dinlemez, olurları almaz ve onayları beklemezseniz ülkede her zaman sıkıntı çekersiniz. Dün çektiklerimiz, bugün yaşadıklarımız, belki yarın yaşayacaklarımız ondandır. Eee.. Böyle mi gidecek? Mahkûm mu olacağız hep? Şu bir gerçektir; hiçbir güç iktidarını bir başkasına altın tepsi içinde devretmez. Onun için mücadele gereklidir. Yüz yıldır yaptığımız bu mücadeledir. Bağımsız, bağlantısız olmak hak etmeyi gerektirir. İrade gerektirir. Bugün yaşadığımız sıkıntıların nedeni kuşkusuz irade almaya kalkmamızla doğru orantılıdır.

Uzmanlık alanım ekonomi olmadığından olup bitenleri uzaktan seyrediyorum. Döviz üzerinden oynanan oyunları gözlüyorum. Döviz kurları konusunda uzun zamandır bir şeylerin olacağı hep ihtimal dahilindeydi. Yani parmaklar tetikteydi. Mazeretler oluşması bekleniyordu. 15 Temmuz öncesi Türkiye’nin yaşadığı olayları unutmayın. Hendek savaşları, terör olayları… Güvensiz bir Türkiye yani. Sonrasında istenilene ulaşılamayınca darbe girişimi. Terör de, toplumsal olaylar da savaşta bir ülke için son değildir. Fakat bir ülkeyi sıkıştırmanın en kesin yolu ekonomisi ile oynamaktır.

İşte bu nokta da ülkeyi yönetenlerin dikkatli olması, uyumaması, bir an bile gaflete düşmemesi gerekir.

Gaflete düşülmüş müdür? Bir anlık uyku haline dalınmış mıdır? Bilmiyorum diyeceğim ama son zamanlarda özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yoğun temasları uyunmadığını, gaflete düşülmediğini gösteriyor. Fakat ekonomi kurmayları konusunda aynı hassasiyeti görmüyorum. Hatta bazı ekonomi kurmaylarının bu olayları tetiklediğini de tahmin ediyorum. Seçime gidilen dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uygulamaya girecek yeni sistem dahilinde sağlam ve güvenilir ekonomi kadrolarını devreye koyması gerekecektir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma