Dünyada, bölgemizde, ülkemizde, ilimizde, ilçemizde, mahallemizde köyümüzde hatta ailemizde olup bitenlere iyi baktığımızda ne görürüz? İsterseniz bir düşünün. Gözlem yapınız. Tespitlerde bulunun. Kendinizde dâhil hareketlerinize yön veren, ruh hallerinize şekil veren şeyler nedir? Kavgalara, kargaşaya, düşmanlığa, dostluğa, huzura, sükûna, rahatsızlıklara neden olan temel sebepler nedir?
Hayatınızda neler olursa mutlu huzurlu, neler olursa huzursuz olursunuz?
Dünyada olup bitenleri anlamak, bölgemizde cereyan eden hadiseleri kavrayabilmek, ülkemizde yaşananları fark edebilmek için bu soruların cevaplarını her şeyden arî bir şekilde doğru okumak gerekiyor. İnsan fıtratının sadece kişilerle kaim olmadığını aileyi, bir beldeyi, ülkeyi ve dünyayı etkilediğini bilmemiz gerekiyor. Hırsların, menfaatlerin, duyguların, doyumsuzlukların, temelindeki gerçekleri hissetmemiz gerekiyor. O zaman iktidar mücadelelerini menfaat mücadelelerini ancak doğru anlarız.
Dünya bir pastadır. Büyüklüğü bellidir. Bu pastanın dilimleri de bellidir. Dünyada var olmak için ise bu pastadan pay almak zorundasın. Var olmanın şartı odur. Bu pastadan aldığın pay oranında gücün kuvvetin olacaktır. Dünyada ki kavga işte bu pastadan alınmak istenen payın kavgasıdır. Bu kavga dünya pastasının dağıtım kavgasıdır. Bu pastanın dağıtımını yapma kavgasıdır. Kavgaların, kargaşaların temelinde bu pastadan alınan payın azlığı-çokluğu bulunmaktadır.
Dünya telaşa girmiştir. Dünyanın 100 yıldır devam eden dengeleri değişmektedir. Aslında bugün dünya pastasından alınacak pay ülkelerin devletlerin varlığını veya yokluğunu belirleyecektir. Güçlü olan gücünü devam ettirmek için pastadan payını büyütmek istemektedir. Gücü yerinde olanlar varlıklarını devam ettirmek için ellerindeki payın küçülmesini istememektedir. Bu pastadan bugüne kadar çok az alanlara ise artık eldeki pay yetmemektedir.
Kimisine elindeki pay yetmezken, kimisi ise elindeki büyük paya rağmen iştahını dizginleyememektedir.