Sadullah Özcan Milat Gazetesi

Erdoğan CHP’yi kurtarabilir mi?

Türkiye’nin gündemi bir taraftan dış gelişmeler, diğer taraftan iç siyasi hareketlilik. 19 ay içinde 3 önemli seçim var; Yerel Seçimler, Milletvekili Genel Seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi....

13 Nisan 2018 | 4.160 okunma

Türkiye’nin gündemi bir taraftan dış gelişmeler, diğer taraftan iç siyasi hareketlilik. 19 ay içinde 3 önemli seçim var; Yerel Seçimler, Milletvekili Genel Seçimleri, Cumhurbaşkanlığı seçimi. Yerel seçimlerin yapılmasına bir yıldan az kaldı. Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ise 19 ay.

Dünyada da bizde de öyledir. Seçimlere hazırlık adaylarda iki yıl önce, partilerde en az bir yıl önce millette ise 6 ay önce başlar.

Türkiye 16 Nisan 2017 tarihinde yaptığı referandum ile önemli bir değişimin kapısını açtı. Yeni bir anlayışa yeni bir sisteme geçti. Bu sistemin kurumsallaşması ve işleyişini sağlayacak, hukuki zemini fiili duruma geçirecek ikinci bir aşaması seçimler ile gerçekleşecek.

Bu açıdan bakıldığında her yönden önemi çok büyük bir seçim. Cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçimi sonuçta. O nedenle bu sistemin siyasi hayatımızı nasıl şekillendireceği ise belli değil. Nasıl bir siyasi devinim yaşanacak, etkileri neler olacak, bu yapı içinde dengeler nasıl şekillenecek? 1946’dan bu yana bir eksene sağ-sol terazi üzerine oturan bütün dengeler değişiyor. İdeolojik yapılar üzerine inşa olunan bütün direkler yıkılıyor. Sosyal, kültürel, ekonomik hatta dini algılar bir biri içine girdi. Zihni dalgalanmalar çok ciddi. Siyasette yenileşme, değişim, dönüşüm ihtiyacı çok fazla. Bu ihtiyacı karşılayacak, bu ihtiyaca cevap verecek siyasi yapılar ise tam bir bocalama içinde. Siyasi partilerin değişim çabaları kısır kalıyor. Zihinlerde, düşüncelerde oluşan değişime cevap verecek bir zemin oluşturan yapı yok. Yenileşme adı altında sadece ve sadece ekip değişimi anlaşılıyor. Bu yapılıyor.

16 Nisan 2017 referandumu sonrası CHP’de yapılan bu. AK Parti’de yapılan bu, MHP’de yapılan bu, bir kesimin umudu olarak görülen Meral Hareketi’nde gerçekleşe bu.

Fikri planda, düşünce planında, zihin planında bir değişim yakalanmış değil. O nedenle sistemdeki bütün siyasi partiler konusunda vatandaşın zihninin bir kenarında soru işaretleri birikiyor. O nedenle aynen Dünya’da olup bitenler karşısında devletlerin artık her konuda değil farklı olaylarda farklı işbirlikleri yapma alışkanlıkları gibi vatandaşta olaylar üzerine siyasi partilerin tutumlarını değerlendiriyor.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma