Türkiye seçimini yaptı. Yeni sistemin ayakları oturuyor. Başkanlık kabinesi oluştu. Yürütme görevlerini yerine getirmeye başladı. Meclis’te Başkan, Başkanvekilleri, İdare Amirleri, Kâtip Üyeler, Komisyon Üyeleri ve Komisyon Başkanları belirlendi.
Artık Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin önemli ayakları devreye giriyor. Türkiye iç siyasette ve iç işleyişte istikrar konusunda önemli adımlarını atmış oldu.
Türkiye acil seçim ve bu seçim atmosferi nedeniyle dikkatini içeri yoğunlaştırırken dünyadaki gelişmelerden gündem itibarı ile uzak kaldı. Gündem itibarı ile uzak kaldığımız dünya da diplomatik ilişkiler artarken aslında sıcak gelişmelerde sessizlik hâkim. Türkiye’nin Afrin Harekâtı ve müthiş başarısının ardından Suriye’nin kuzeyinde yoğunlaşan emperyalist hamleler yerini Suriye’nin güneyine kaydırdı. ABD’nin sıcak çatışma üzerinden PYD-YPG-PKK’yı kullanarak Türkiye’yi ablukaya alma stratejisinin çökmesi sonrası tersi bir hamle ile tüm bu unsurları yüzüstü bırakan yeni bir stratejiye yöneldi. Sonrasında Mümbiç uzlaşması yaşandı.
ABD’nin strateji değişikliği başarısızlık psikolojisi midir? Yoksa yeni hamleler için hazırlık mıdır? Bilmiyoruz. Ama ABD’nin boş durmadığı kesin. Çünkü ABD Afrin harekâtı sonrası dünya da bir anda çatışmacı, karıştırıcı, kışkırtıcı stratejiden vazgeçip uzlaşmacı bir stratejiye geçti. Türkiye ile durum ortada Mümbiç uzlaşması. Kuzey Kore ile zirve yaptı. Trump ile Putin buluşması.
Aslında dünya da sessiz ve derinden yaşanan ciddi gelişmeler yaşanıyor. O nedenle sessiz sedasız yaşanan bu gelişmeler yakından takip edilmek zorundadır. ABD’nin Başkan Trump üzerinden özellikle ekonomi ve ticaret alanında Avrupa ve dünya ile giriştiği gümrük oyunu dikkat çekici. G8 toplantısında Merkel’in de içinde bulunduğu fotoğraf durumu özetliyor. Geçtiğimiz günlerde NATO Liderler buluşmasında Trump’ın çıkışı ve birlikten ayrılma resti ayrı bir öneme sahip. ABD’nin Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşıması ve bunun üzerine dünyada ortaya çıkan tartışmaları da unutmamak gerekir.
Kudüs bizim kırmızıçizgimizdir. Bunu en yüksek perdeden dünyaya duyuran ve tavrı koyan Türkiye’dir. Kudüs İsrail’in Başkenti olmaz. ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması bu nedenle kabul edilemez.