Afrin harekâtı başlayalı 20 günü geçti. Türkiye çok dikkatli, çok ihtiyatlı ve çok kararlı bir şekilde ilerliyor. Hedef sivillere zarar vermeden silahlı unsurları imha edip bölgenin güvenli, tehlike olmaktan çıkarılarak ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan milyonlarca Suriyeli dindaşımız, akrabamızı topraklarına döndürmek. Doğdukları, büyüdükleri, yaşadıkları topraklara kavuşturmak.
Türkiye bu amacına yaklaştıkça uluslar arası boyutta menfaatleri bozulan, planları suya düşen ülkeler ve yapılar seslerini yükseltmeye çalışıyorlar. Adeta Birinci Dünya Savaşından geriye kalan hesapları yeniden görmek isterler gibi eksiği olmayan ama fazlalığı olan ittifaklarla karşımıza dikiliyor.
Bugün Afrin harekâtı dolayısıyla karşımıza dikilenlerin başında sadece ABD yok. İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, İran, İsrail var. Rusya ise dikkat edilmesi gerekenler arasında. Bu ülkeler Birinci Dünya Savaşı ile birlikte Osmanlı Devleti’ni yıkan cephedir. Zaten bugünkü savaşta sonuçta Osmanlı bakiyesi üzerinde gerçekleşmektedir.
Anlayacağınız şu an olup bitenler Birinci Dünya Savaşı’nın ötesinde yamyamların yarım bıraktıkları işi devam ettirmek istemelerinden başka bir şey değildir. Öyle görülüyor ki bölgeyle ilgili İsrail’in ‘Arz-ı mevut’ amacı bile Batılılar tarafından hedef saptırmak için körükledikleri propaganda olarak karşımıza çıkıyor.
Afrin Harekâtı başarı ile devam ettikçe dünyada aleyhimize hiç beklemediğimiz farklı cepheler oluşacak. Bu cephelerle ilgili diplomasi ayakları çok iyi kullanılmak zorundadır. Uluslar arası kamuoyu ikili ilişkilerin yoğunluğuna bağlı olarak gerçekleşir. Hiçbir alan boş bırakılmamalıdır. Büyükelçiliklerin sürekli temasları devam etmelidir. Özellikle BM Daimi Temsilciliği ve bu temsilciliğin temasları daha da önemlidir. Bu konularda boşluk oluşturan diplomatik ayaklar derhal ayıklanmalı ve yerleri daha sağlamları ile değiştirilmelidir. Türkiye her alanda dışarıya karşı kamuoyu oluşturacak diplomatik cephe açmalıdır.
Afrin harekâtına toplumsal destek devam etmektedir. Gezdiğim, dolaştığım yerlerde, yaptığımız sohbetlerde vatandaşın Afrin harekâtını çok iyi takip etmekle birlikte önemini Ankara’da ki bürokrattan, siyasetçiden çok daha iyi anladığı görülüyor. CHP içinde ortaya çıkan ve giderek Parti yönetimini ele geçirir görüntüsü veren Afrin Harekâtı karşıtı söylemler de toplum tarafından dikkatle takip ediliyor. CHP içinde ortaya çıkan çatlaklara rağmen Afrin Harekâtı’na toplumsal destek daha da güçlenerek devam edecek.