“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasıkapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
Darbe gecesi evine saklananlar, darbe gecesi kim kazanacak diye pusuya yatanlar, darbe gecesi bize görev düşecek mi diye yol gözleyenler şimdi demokrat kesiliyor. Şimdi demokrasi havarisi kesiliyor. Özgürlükten, hukuktan, haktan bahsediyorlar. O gece sanki hukuk, o gece sanki özgürlükler aksıya alınmak istenmemiş gibi.
Şimdi kalkmış adları darbe sonrası bakan, başbakan olarak geçenler iç savaştan bahsediyorlar. Millet aptal ya, millet cahil ya, millet bir şeyden anlamaz ya, millet okusa da anlamaz ya.
Anlamak için, Meral Akşener’in, Temel Karamollaoğlu’nun, Kemal Kılıçtaroğlu’nun, Abdullah Gül’ün Özgür Özel’in baro başkanlarının, TÜSİAD’ın daha doğrusu 15 Temmuz gecesi köşelerinde olup bitenleri ekranlarda izleyenlerin açıklamalarına, izahlarına muhtaç olduğunuz madde işte yukarıda ki bu maddedir. Siz zahmet etmeyin. İstediğiniz kadar okusanız anlamazsınız. Sizin yerinize bu maddenin ne olduğunu CHP’liler, İyi Partililer, uzmanlar anlatır. Okuyunca anladığınız doğru değildir. CHP’lilerin uzman geçinenlerin anladığı şekilde anlamak zorundasınız.
15 Temmuz gecesi kim neredeydi? Şimdi herkes düşünsün. Evlerinin balkonlarına bile çıkmaktan korkanların şimdi demokrasi havarisi kesilmesi ‘tatlı su balığı’ rolü oynamaktan öteye geçemez. Tartışmalar gösteriyor ki darbelere gerekli sesi çıkaramayanlar, darbelerin yaralarını tedavi edecek yaraları saracak düzenlemelere karşı çıkıyorlar.
En ilginci de kendi iradeleri ile mi, yoksa res’en mi olduğunu bilmiyorum ama darbe gerçekleşseydi isimleri önemli görevlere gelecekler listesinde yer aldığı iddiaları bir ara konuşulanların iç savaştan bahsetmesi.