Türkiye şakası yok, Cumhurbaşkanlığı Sistemine girdi. Başbakanlık tarih oldu. Bugün Milletvekilleri yemin ederek 27. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclis’i çalışmalarına yeni sistem üzerinden başlayacak.
Türkiye’nin ilk Başkanı, Cumhurbaşkanı olarak Pazartesi günü Meclis’te yemin edecek. Aynı günün akşamında 16 Türk Devletini temsilen 16 kişiden oluşacak Bakanları yeni sisteme göre Türkiye Büyük Millet Meclis’inin dışından atayacak. Atayacakları arasında Milletvekili sıfatı bulunanlar otomatikman Milletvekilliğini bırakacak. Bakanlık sayıları belli fakat Başkan Yardımcılıkları için daha sayı belli değil. Onun sayısını yarın atamalar ile öğreneceğiz.
Yeni sistem ile Türkiye’nin önünde hiçbir mazeret kalmıyor. Yeni sistemle ülkeyi yönetenlerin mazeretleri rafa kalkıyor. Devlet yeniden şekillenecek, kadrolar yeniden dizayn edilecek, ihtiyaç duyulan kararnameler daha hızlı çıkaracak, icraatın önündeki engeller ve bürokratik gerekçeler daha hızlı çözülecek.
Bakanların, Kurul Başkanlarının, Başkan Yardımcılarının, Bakan Yardımcılarının belirlenmesi liyakate göre daha rahat atanması mümkün hale geldi. Bu durumda atanacak Bakanların, Başkan Yardımcılarının, Kurul Başkanlarının, Bakan Yardımcılarının bütün sorumluluğu Başkana yani Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait olacak. Bundan böyle başarının mükâfatının yazılacağı ve başarısızlığın faturasının kesileceği tek merci Cumhurbaşkanlığı, tek isim Recep Tayyip Erdoğan olacak.
16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Sistemi Referandumu üzerinden 1,5 yıl geçti. Zorunlu uyum yasaları değiştirildi. Yürütmenin ihtiyaç duyacağı yetki kanunları Meclis’ten çıkarıldı. Yürütmeyi ilgilendiren konularda yeni sisteme göre bütün yetki Cumhurbaşkanlığında. Pazartesi günü açıklanacak olan Bakanlar Listesi toplumun beklentilerine cevap ve ülkenin geleceğine yönelik işaretler için çok önemlidir.
Bu liste Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ilk uygulaması açısından isim değişikliğinden ibaret bir algı mı yoksa gerçekten büyük değişikliklerin işareti mi olacak? Bu açıdan çok önemli işaretler verecek. Kuşkusuz devlet işleri bir dengedir. Bir koalisyon işidir. Fakat icraat işi dengelerden, koalisyonlardan ileri bir iştir. Hem ekonomi yönetimi, hem sosyal hayat, hem dışişleri, hem adalet- yargı, hem güvenlik ile ilgili dirayetli, etkin ve icraatçı bir yönetim kaçınılmazdır. Bu konuda dengeler daha sonra gelir.