Sadullah Özcan Milat Gazetesi

Yeni dönemde siyasetin sırrı

Türkiye 2019’da üç ayrı seçim yaşayacak. Siyasi partiler seçim atmosferine girdi. Özellikle hedefinde siyasi kariyer olanların çalışmaları hızlandı. Yerel seçimler için muhtar, aza, belediye...

08 Nisan 2018 | 93 okunma

Türkiye 2019’da üç ayrı seçim yaşayacak. Siyasi partiler seçim atmosferine girdi. Özellikle hedefinde siyasi kariyer olanların çalışmaları hızlandı. Yerel seçimler için muhtar, aza, belediye meclis üyesi, il genel meclisi üyesi, belediye başkanı olmak isteyenler hazırlıklarını yapıyorlar. Mevcutlar yerlerini korumak için ilk kez aday olacaklar ise başarılı olmak için. Genel seçimlerde milletvekili olmak isteyenler de aynı durumda. Önemli olan ise Cumhurbaşkanlığı seçimi.

Türkiye genelinin gündemine de artık seçimler girdi. Toplumun bütün katmalarında seçimler konuşuluyor. Değerlendirmeler yapılıyor. Görüşler oturmaya başladı. Bundan sonra psikolojik harp taktikleri çerçevesinde dalgalanmalar olur. Siyaset savaşları bütün dünyada olduğu gibi bizde de çok sert yaşanır. Bir de her seçim ülke ile sınırlı kalmaz. ABD seçimleri Türkiye’yi, Türkiye’de ki seçimler ABD’yi, İngiltere’yi, Fransa’yı, Almanya’yı, Rusya’yı, Çin’i, komşuları etkiler. Bu nedenle hiçbir ülke diğer bir ülkedeki seçimlere bigâne kalamaz. Bugüne kadar da kalmadığı görülüyor. Biz toplum olarak zannederiz ki “Bu seçimler bizim iç işimiz. Kime ne? Kim karışabilir? Kimse karışamaz” İşin perde arkası hiç de öyle değildir.

Ülkeler güçleri nispetinde -toplum farkında olur veya olmaz- seçim süreçlerinde hem adaylar, hem de siyasi partiler açısından dış etkilere girerler. Bunu kendine yakın siyasetçilerle çalışma isteği olarak da menfaatleri doğrultusunda siyasi organizasyonlarla uyumlu çalışma isteği olarak da algılanabilir.

ABD seçimlerinde bugün halen Rusya’nın müdahalesi iddiaları konuşuluyorsa, İngiliz Cambridge Analytica firmasının Trump seçimlerinde ki etkisi tartışılıyorsa Türkiye’nin bugünlerde girdiği seçim atmosferine her ülkenin ilgi düzeyine göre etki düşüncesi olacaktır. Tıpkı bizim devlet olarak ABD seçimlerinde yaptığımız gibi, Fransa seçimlerinde yaptığımız gibi, Almanya seçimlerinde, Hollanda seçimlerinde yaptığımız gibi.

Fakat sonuçta kararı verecek seçmendir. Onun için seçmeni etkilemeye yönelik propagandalar önemlidir. Bu siyasetin her alanı için geçerlidir. Muhtar adayı için de, aza için de belediye meclis üyesi için de, belediye başkanı için de, milletvekili için de, Cumhurbaşkanı için de.

Seçmenin karar sürecinde etkilendiği temel bazı unsurlar vardır. Öncelikle şunu vurgulamakta yarar vardır; “Her seçim geleceğin planlamasıdır. Seçmen gelecek beklentileri için oy verir”. Onun için seçmenin öncelikli beklentilerinin iyi bilinmesi ve bu beklentilere cevap verilmesi önemlidir. Siyasete talip olan bunu bilmeden başarılı olamaz. Diğer önemli nokta talip olanın kabiliyetidir. Seçmenin beklentilerini yerine getireceğine inanmalıdır. Tüm bunlara ilave olarak ise samimiyettir. Hiçbir siyasetçi önceden yaptıklarından dolayı seçimleri kazanamamıştır. Seçimleri kazandıran onun seçmenin beklentilerine en iyi cevap vereceğine olan inancı, ortaya koyduğu projelerin gerçekçiliği, kendine yakın ve samimiyetidir. Yoksa bir üstadın dediği gibi “Eğer yapılan işe oy verilseydi, halen görevde olan belediye başkanı seçim kaybetmemesi gerekirdi. Ölene kadar görevde kalmaları gerekirdi.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Fırat’ın doğusu ve ABD’nin anladığı dil 14 Aralık 2018 | 5.470 Okunma Sağlam sistem, güçlü gelecek 02 Eylül 2018 | 5.891 Okunma Ekonomi-Kriz ve Yerel seçimler 31 Ağustos 2018 | 4.675 Okunma Ankara koridoru 26 Ağustos 2018 | 4.589 Okunma Dinamik toplum güçlü Türkiye ve Bayram 24 Ağustos 2018 | 6.604 Okunma